Larnaka’dan İskele’ye taşınan festivaller festivaline selam olsun
Utanç barikatları kaldırılıp da yollar açıldığında başta Lefkoşa olmak üzere, çeşitli bölgelerin Türk halkı Larnaka’ya akın ediyordu. Kaleden başlayarak, sahil boyunca uzanan İstanbul Plajı tıklım tıklımdı. 21 Aralık 1963’ten itibaren yaşanan ‘açık hava hapishanesinin’ havası Larnaka’ya varır varmaz dağılıyor, yerini huzur ve güvene bırakıyordu. Çünkü bölge Türklerin kontrolündeydi. Mesela ortak cumhuriyet döneminde Glafkos Kliridis Meclis Başkanı iken, kendisi de Meclis Başkan Yardımcısı olan Dr. Orhan Müderrisoğlu’nun muhteşem evini herkes bilirdi.
İyi saatte olsun, Vergi Dairesi emekli Müdürü Göksel Saydam ve merhum Serdar Saydam’ın babaları, belediyenin yetkililerinden rahmetli Ahmet Refik Saydam, başında şapkası, gözünde gözlükleriyle festival alanını dolaşır, belediye adına düzenleme yapardı. Dr. Küçük’ün yakın dostlarındandı. Hatta bir muhabir gibi çalışır ve bazı haberleri ‘Halkın Sesi’ne ulaştırırdı. Bu bakımdan yakın bir tanıdığımdı.
Tanınmış avukatlardan Mustafa Güryel’in kardeşlerinin de yer aldığı ‘Güryeller Müzik Grubu’ o günlerin önde gelen müzik topluluklarındandı. Bu vesile ile Dt. Temel Zeki’yi, Haluk Avni’yi, Halil Orun’un yanı sıra, İsmail Bozkurt ve uzun yıllar birlikte çalıştığımız Talat Yurdakul’u, Foto Ertan’ı unutabilmek mümkün mü? Az daha unutuyordum, Larnaka’nın kitapçı dükkânı sahibi Topal Mehmet, örnek bir misafirperver insandı. İstanbul Plajı, Makenzi’ye kadar uzanırdı.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti olarak, ilk güzellik yarışmasını Larnaka’da İstanbul Plajı’nda yapmıştık. Ben Milliyet’in, rahmetli Özer Hatay da Hürriyet’in muhabiriydi.........
© Kıbrıs Gazetesi
