İnsanlar mensup oldukları ülkenin bayrağını bir başka ülkede gördü mü duygulanır, heyecanlanır. Futbol maçları başta olmak üzere, tüm spor karşılaşmalarında bayraklar taşınır, taraflar kendi ülkelerinin takımlarına tezahüratta bulunurlar. Hatta ilk üç dereceye giren sporcuların temsil ettikleri ülkelerin bayrakları da izleyiciyle buluşur.

Her ülke insanı kendi bayrağı ile gurur duyar. Ona leke sürdürmez, yere düşmesine müsaade etmez.

Geçen gün Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17’nci Zirve toplantısı gerçekleştirilmişti. Toplantıya Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da katıldı ve oradaki temasları çerçevesinde Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov ile bir araya geldi. Görüşmede, KKTC’nin, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ve Ekonomik İş Birliği Teşkilatı’ndaki (EİT) gözlemci statüsünün önemi ve Tatar’ın 17’nci zirveye katılımı değerlendirildi.

Kendisine gösterilen konukseverliğe teşekkür eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu ilginin KKTC’ye ve Kıbrıs Türk halkına verilen değerin bir göstergesi olduğunu vurguladı. Ali Asadov ise, KKTC’nin, Türk dünyasının ayrılmaz bir parçası olduğunu ve Azerbaycan Devleti ile halkının her zaman KKTC’nin yanında yer aldığını belirtti. Asadov, Cumhurbaşkanı Aliyev’in, “Bizim tek ailemiz vardır, o da Türk dünyasıdır.” sözünü hatırlattı ve KKTC ile artan diplomatik, ekonomik ve sosyal iş birliğine dikkat çekti.

Gerçekte KKTC’nin başta Azerbaycan olmak üzere; TDT üyesi ülkelerle ilişkileri her geçen gün gelişmektedir. Bu gerçeği Rum Yönetimi de biliyor, görüyor. Bozabilmek için de zaman zaman bazı taktiklere başvuruyor. Bu yolda en büyük destekçisi de Avrupa Birliği (AB). KKTC’nin bazı ülkelerle iyi ilişkiler içine girmesinden nem kaparlar. Yahu size ne? Bu halkın da ileriye doğru adım atmasını niye istemiyorsunuz? O zaman Ledra Palace toplantılarında........

© Kıbrıs Gazetesi