KIBRIS Gazetesi’nin dünkü manşeti “AB, BM’ye saygısızlık yapıyor” şeklindeydi. KIBRIS Medya Grubu Genel Koordinatörü ve Genel Yayın Yönetmeni Mete Tümerkan, konuya ilişkin yazısında, AB’nin Johannes Hahn’ı ‘Kıbrıs Özel Temsilcisi’ olarak görevlendirmesinin ‘dengeyi bozma teşebbüsü olduğuna işaret etti.

Anımsadığım kadarıyla geçmişte de bazı ülkelerin Kıbrıs’la ilgili özel temsilcileri vardı. İngiliz’in, Amerika’nın, hatta Kanada’nın ve daha başka ülkelerin de! Ancak tarafların bilgisi vardı ve taraflarla istişare ederlerdi.

Kısa bir süre önce Avrupa Birliği (AB), ‘Kıbrıs Temsilcisi’ diye Johannes Hahn’ı atadı. Ancak Kıbrıs Türk tarafına sormadan ve onayını da almadan! Bu durum, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in görevine müdahale değil de nedir? Çünkü Genel Sekreter’in atadığı ‘Kişisel Temsilcisi’ Maria Holguin Cuellar halen görevi başında ve taraflarla temaslarını sürdürmekle meşgul.

Hal böyle iken, AB’ye ne oluyor? Amaç, Kıbrıs sorununu BM zemininden çekip de AB zeminine sürüklemek midir? Türkiye ve KKTC, AB’nin üyesi değildir, ancak Güney Kıbrıs ile Yunanistan üyesidir. Demek oluyor ki, AB’nin Kahn’ı görevlendirmesi, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile AB arasında yapılan bir danışıklı dövüştür ve AB’yi soruna müdahil kılmak, böylelikle Türk tarafının ve aynı zamanda Türkiye’nin elini masada zayıflatmaktır.

KKTC’nin rızası olmaksızın temsilci atamak, davetsiz yere misafirliğe gitmek........

© Kıbrıs Gazetesi