Zirveden başka diplomasinin fiyaskosuna benzeyen son New York buluşmasının ortaya koyduğu tablo, Rum tarafının Kıbrıs Türk halkını zaman içinde asimile edeceği düşüncesini siyasete dönüştürdüğünün yeni bir kanıtı oldu… “İlle de Rum’la müzakere” tutkunu olanlar bile ortaya çıkan fiyasko tablosuna bakıp şimdi “o zirveye ne gerek vardı?” sorgulamaları yapıyorlar…
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın sonuç getirici müzakereler için Rum’la masaya şartlı oturulması gerektiğine dair ısrarlı vurgularını haklı çıkaran önemli yansımalarla yüzleşiyoruz Hristodulidis taktikleri sayesinde…
Tatar “Biz artık egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin iş birliği modeliyle ilerlemek istiyoruz” diyor…
Onun bu sözlerinde haksız olduğunu kim öne sürebilir ki?..
***
El insaf!.. Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği “dostlar alışverişte görsün” türünden zirveler mi düzenliyor artık?..
New York’ta gündem yapıp görüşülen konulara ve çıkan olumsuzluklara baktığımız zaman bu soruyu sormamız elbette ki vacip olmaktadır…
Okyanusu aşarak ta oralara gitmeden de taraflar arasında görüşülebilecek konuların “zirve” namlı diplomasi eylemine taşınması artık trajikomik oluyor… Kıbrıs’ta alınabilecek kararlarla çözülebilmesi olası konuların oralarda daha da çıkmaza girmesi ise “zirve konferans” algılarını da, uluslararası sorunlar bağlamındaki basiretsizliklerinden dolayı zaten feci şekilde yıpranan BM evrensel misyonunu da rencide ve perişan etmektedir…
***
Kıbrıs tiyatrosunun New York seansı biter bitmez Rum Lider Nikos Hristodulidis’in yaptığı........

© Kıbrıs Gazetesi