“Ölümün eşiğinden geçtim” dediği acılı günlerinden sonra, epeyce kilo vermiş durumda ve tabii ki yorgun durumda yeniden aramıza döndü Mehmet Kansu… Bu dönüşten sonra onunla ilk buluşmamı ve sohbetimi yaptım sevinçle… Yazarlığından, şairliğinden ve tevazuundan gelen o duygulu anlatımıyla son aylarda başından geçenleri naklederken, bu acılı deneyimini yazılarında ve şiirlerinde kalıcılaştıracağından da emindim… Etkin yaşanmışlıklar sanatçı ruhları daha bir olgunlaştırır ve verimli kılar…

Haftalar öncesinden söz ederken, “bir anda yıkılan duvar gibi çöktüm, kendimi kaybettim… Ambulansla hastaneye kaldırıldım… Yoğun bakıma… Tetkikler, muayeneler, anjiyoydu falan derken kalbime pil takıldı, yaşama döndürüldüm” diyor…

Sağlığına dönme sürecindeki sıkıntılarını, gördüğü halüsinasyonları anlatırken, yaşama tutunabilmenin mücadelesinin kolay olmadığını duyumsatıyor… Başından geçenleri yaşlılığa bağlayarak, “Yaş 86” diye eklemede bulunuyor…

Kendine şifalı elini dokunduran doktoru Eser’den ve de diğer sağlık ekibinden de minnetle söz ediyor…

Büyük geçmiş olsun Mehmet Kansu üstadımıza…

Güzel bir şey ki sanatsal üretimine yeniden sarıldı şimdi…

1 Eylül 1937, Aydoğan (İstavrokonno, Baf) doğumlu, yüzlerce öğrencisi üzerinde emeği olan bir eğitimci, gençliğinde de TMT mücadelecisi büyük yazın ve düşünce ustamızdır o… Yaşamı boyunca durmadan şiirler ve metinler yazdı, bunları bir yığın kitapta toplayarak kalıcılaştırdı…

Bazı şiir kitapları: “İkinin Yaşamı” (Fikret Demirağ ile, 1959), “Tutku” (şiir, Fikret Demirağ ile), “Piramit Acısı” (1962), “Bir Mücahit” (1965), “Direnişten Önce” (1968), “Marazlıyım........

© Kıbrıs Gazetesi