Yılmaz Hakkı Hakeri: “Sayın Ahmet Tolgay; İtalya’dan, bir Avrupa Birliği ülkesinden izliyorum ve yazıyorum… O camiaya katılma hevesleri KKTC’de adeta siyasete dönüştürüldü…
AB ile ilgili güvensizlik, eleştiri ve kuşkularınıza katılmamak olası değildir…
Avrupa Birliği içindeki devletlerin konumunu incelememiz gerekir öncelikle…
Bugün bu adamların büyük bir yüzdeliği, hâlâ bin yıl öncesinin ilkel politikasını izlemiyor mu?..
Örneğin, Yugoslavya Federasyonu yıkıldıktan sonra oluşturulan devletler arasında kendi inançları doğrultusunda olan devletleri birliğe alırken, diğer ülkelerin hayalperestleri kapıda bekliyorlar. Adeta süründürülüyorlar…
Keşke bu birlik özlenilen ideal bir konumda olsaydı!… Ama heyhat!..
Öte yandan Birleşmiş Milletler de aynı maya ile yoğrulmuş değil mi?
Ama emin olunuz ki, bu süreç de mutlaka geçecektir… Her yükselişin bir inişi de var.
KKTC yoluna devam edecektir ve etmelidir de… Yeter ki yolumuzdan şaşmayalım… Konjonktür mutlaka değişecektir… Er ya da geç…”
***
Özer Kanlı: “Herkes kendi açısından konuları anlatıyor. Babam, Emin Dırvana’nın şoförü idi. 1960........

© Kıbrıs Gazetesi