menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bu da gelir, bu da geçer ya hu!

9 0
04.07.2025

Bu yazımı kaleme alırken yaşadığımız hayatın gerçeklerini anlamaya ve anlatmaya çalıştım. Bu hikâyeyi düşünerek, ibretle okuyacağınızı ümit ediyorum.

Geçmiş zamanlarda dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye varır. İlk rastladığı kimseye aç olduğunu, kendisini konuk edecek bir yer aradığını söyler.

Bu köy halkı genelde fakirdir. Ancak burada yaşayan Ahmet Ağa ve Halil Ağa diye iki zengin zat vardır. Onların çiftliğine gitmesini tavsiye ederler.

Derviş, önce Ahmet Ağa'nın çiftliğine varır. Burada çok iyi karşılanır, misafir edilir, yer, içer, dinlenir, kendisine yapılan ikramlardan çok memnun kalır. Ev sahibine teşekkür ederken;

“Sizin servet varlığınız olduğu kadar gönlünüz de zengindir. Bundan dolayı Allah’a ne kadar şükretseniz yeridir” der.

Ahmet Ağa, “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bu da gelir, bu da geçer” diye cevap verir.

Derviş, Ahmet Ağa'nın çiftliğinden ayrılırken, bu sözün ne anlama geldiğini düşünür. Ama bunun sırrını çözemez. Birkaç yıl sonra dervişin yolu yine aynı bölgeye düşer. Ahmet Ağa'yı hatırlar ve onun yanına uğramaya karar verir. Yolda rastladığı köylüler ile sohbet ederken; Ahmet ağanın fakir düştüğünü ve şimdi Halil Ağa'nın yanında uşak olarak çalıştığını öğrenir.

Derviş hemen Halil Ağa'nın çiftliğine gider. Eski dostu yaşlanmıştır, üzerinde eski püskü giysiler vardır. Üç........

© Kayseri Gür Haber