‘Geriye doğru ileri’
Avi Shlaim’in “Üç Dünya”sını okuyorduk ama… (Ben okudum bitirdim) Acil bir iş çıktı. Bugünlük ara verdim.
Acil iş…
Arkadaşım Bülent Akyürek’in kitapları.
Birisi “Satılık Adam” romanı. (Ketebe.) Okumaya başladım. Yarıya yaklaştım.
Sağlam bir metin. Hiç boşluk bırakmamış.
Romanın her satırında Bülent’i gördüm.
Bülent’in hayatına dair izler, işaretler tabii ki var romanda, ama her satırında Bülent’i görmekten kastım o değil. Romanın her satırında Bülent’in kalbini ve zihnini gördüm. Bu kadar deyip bırakayım.
Bir diğeri… Haberini önceden vermişti.
Bu sene mart ayında (31 Mart) “Geriye Doğru İlerlemek” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Vardır hayatımızda böyle bir şey. Belediye otobüslerinde biletçiler ve şoförler (eskiden biletçiler şimdi şoförler) otobüse daha fazla yolcu sığdırabilmek için söylerler.
“Geriye doğru ilerleyelim beyler.”
Kimse de sormaz, geriye doğru ilerlemek mümkün müdür.
Felsefeye konuşma fırsatı veren bir laf aslında.
Geriye doğru ilerleyince ilerlemiş mi olursun gerilemiş mi olursun.
O günlerde söylemişti Bülent, “Kitabım çıkacak, adı ‘geriye doğru ileri.”
“Satılık Adam”dan birkaç hafta sonra…
(Duraluşağı köyünden rahmetli Salih Kandil usta anlatmıştı. “Hz. Ali’ye ‘atının kaç ayağı var” diye sormuşlar. Hz. Ali ezberden söylememiş, atın üstündeymiş, inmiş........





















Toi Staff
Tarik Cyril Amar
Gideon Levy
Sabine Sterk
Stefano Lusa
Mort Laitner
Mark Travers Ph.d
Ellen Ginsberg Simon
Gilles Touboul
John Nosta
Gina Simmons Schneider Ph.d