Dürüstlük, kaba olmayı gerektirir mi?
Son zamanlarda yazı ve konuşmalarıyla hayli dikkat çeken felsefeci ve yazar Dücane Cündioğlu şöyle bir söz sarfetmiş:
“Nezaket, riyakârlıktır (ikiyüzlülüktür). Dürüst olan, kaba olur. Kolay incinir ve incitir”
Sözler, elbette sarf edildikleri bağlam ve taşıdıkları maksat çerçevesinde ele alınır ve değerlendirilir.
Ancak bazı kelimelerin yanlış seçilmesi veya yerli yerinde kullanılmaması halinde, “maksadını aşan bir düşünce beyanında bulunmak” veya “kastedilenin muhatabınca doğru anlaşılamaması” bahtsızlığına uğramak her zaman mümkündür.
Bu açıklama, bir çok soruyu beraberinde getiriyor:
Gerçekten, “nezaket, riyakârlık mıdır?” “Kabalık, dürüstlüğün bir yansıması, yani bir ‘emaresi midir?” Diğer bir ifade ile “dürüstlük, doğrudan kendisini kabalık biçiminde mi gösterir?” “Hem, dürüst, hem nazik olunamaz mı?”
Bir taraftan her gün sokakta, işyerinde veya sosyal çevremizde karşılaştığımız nezaketsiz, kaba, patavatsız ve hodgâmca davranışların hayatımızı çekilmez hale getirdiği; diğer taraftan bin bir türlü sahtekârlığın, iki yüzlülüğün, madrabazlığın, hile ve desisenin gündelik ilişkilerimizi çıkmaza soktuğu, iş ve ticaret hayatını felce uğrattığı, ahlaki değerleri çürüttüğü bir dünyada yaşıyoruz.
İşin özü, toplumca hem kabalıktan hem sahtekârlıktan çekiyoruz.
Tam da bu noktada böyle bir açıklama, konuya ilişkin temel ilke ve değerlerin geçerliliğini sorgulattırıyor.
Öncelikle, bu sözde tutarsızlık ve çelişki doğuran, “maksat-anlam uyumsuzluğuna” yol açan, dolayısıyla verilmek istenen mesajı hedefinden saptıran temel yanlışı ortaya koyalım:
-Dürüstlük veya sahtekârlık, “karakter” (seciye) özellikleridir.”
-Nezaket veya kabalık ise “davranış biçimleridir.”
“Karakter, insanın kişiliğinin ahlaki, iradi, duygusal ve sosyal boyutlarının bütünleşmiş, süreklilik arz eden yapısıdır.
Diğer bir ifade ile, değer yargılarını, inançlarını, davranış kalıplarını ve tutarlılığını yansıtan; doğru-yanlış, iyi-kötü karşısında aldığı tavırları belirleyen “özdür.”
Davranış özellikleri ise, kişinin genel yapısına ve iç dünyasına ait bir durum olan karakterin dışarıya yansıtılma biçimidir. Toplum, insanların karakterlerini belli şartlarda ve belli gelişmeler karşısında sergiledikleri tutum ve davranışlara göre değerlendirir.
Gerek “nezaket” ile “riyakârlık” (ikiyüzlülük/sahtekârlık) arasında; gerek “dürüstlük” ile “kabalık” arasında bir “kaçınılmazlık ilişkisi kurmak,”yanlıştır. Bu ikilinin, kendi içlerinde........
© Karar
