menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Faiz meselesi

14 1
13.07.2025

İktisadın temel sorunu tercihtir. Teknik ismiyle “fırsat maliyetidir.”
Her tercih bir vazgeçiştir.
Çünkü kaynakların sınırlı olduğu ölümlü bir dünyada yaşıyoruz.
Her şeyi istiyoruz, ama sınırlı kaynaklarımızı göz önünde bulundurulduğunda bir önceliklendirme yapılması gerekiyor.
Bunun içinse kaynaklarımızı ve ihtiyaçlarımızı dikkatli biçimde ölçmeliyiz.
Kaynaklarımıza, üretim faktörleri diyoruz.
Üretim faktörleri ise doğal kaynaklar, emek ve sermayedir.
Bunların fiyatlarıysa sırasıyla kira, ücret ve faizdir.
Evet, faiz bir fiyattır.
Ana akım iktisat kurallarına göre beklenir ki fiyatlar, hükümet müdahalesi olmaksızın arz talep koşullarına göre piyasalarda oluşsun.
Piyasalarda oluşması beklenen fiyatları bozan hükümet dışı bir faktör de yine hükümetin neden olduğu enflasyondur.
Son yıllarda Türkiye ekonomisinde iki mekanizma da piyasa dengesini olumsuz etkiledi.
Değerli okur, enflasyon sorununu sizle sokakta dibine kadar yaşıyorsunuz.
Bu nedenle bu sorunu sizlere anlatacak halim yok.

Ancak yetkililere belki bir şey anlatabiliriz.
Nasıl mı?
Gelin bir bakalım.

Arık hepiniz biliyorsunuz.
Sayın Cumhurbaşkanının ve kendisine biat eden danışmanlarının inandıkları bir politika var.
“Faiz neden, enflasyon sonuçtur.”
Faizler düşürülürse enflasyon da düşer.
Ancak, bu görüşe göre faiz lobisi faizlerin düşmesini istemez.
Faiz lobisinden, faizden para kazanan insanlar kastediliyorsa, aramızda kalsın bu lobi faizlerin düşmesini ister.
Nasıl mı?
Devam edelim.

Ders kitabı der ki faizler düşerse faiz lobisinin elindeki tahvillerin değeri/ artar. Bu da faiz lobisini mutmain eder.
Faizler artarsa tahvillerin değeri düşer.
“Düşeş kazanç vergisi” başlığıyla yaklaşık bir yıl önce bu köşede yazdım (25/08/2024)
2001 krizinden sonra uygulanan başarılı bir istikrar programı çerçevesinde faizler hızla düştü.
Bunun sonucunda Hazine bonosu ve devlet tahvili sahipleri beklenmedik kazançlar elde etti.
Bu kazançları düşürmek amacıyla 1 Aralık, 1999 tarihinden önce ihraç edilen Hazine borçlanma araçlarının üzerine stopaj konuldu ve o günkü fiyatlarla Hazine 3 milyar dolar kazanç elde etti.
Faiz lobisi de buna itiraz etmedi. Çünkü elde ettikleri düşeş kazançları çok fazlaydı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve yeni TCMB yönetimi bu gerçeği biliyordu tabii ki.
Neyi mi biliyordu?
Faizler düşürülünce enflasyon artıyordu. Son yıllarda Türkiye’de olan tam da buydu.
İş başına gelir gelmez faizleri artırmaya başladılar. Ama şok bir şekilde değil,
Adım adım.
Kulağa hoş geliyor değil mi?
İktisat........

© Karar