Trump, evanjelikler ve İsrail’in gölgesinde yeni savaş çağı
Trump, ikinci kez Oval Ofis’e döndüğünde, küresel dengeler zaten sarsılmaya başlamıştı. Şimdi ise bu sarsıntı, yerini derin bir jeopolitik kırılmaya bırakıyor. Gücün perçinlenmesi, liderin manevra alanını genişletir; hareket kabiliyeti arttıkça kararlar daha pervasız hale gelir. Hemen tüm politikaları Biden’ın tam tersi yönde ilerleten Trump, iş İsrail’e gelince meseleyi yalnızca bir dış politika başlığı olmaktan çıkarıyor. Bipolar bir ruh gibi çelişkiler içinde savrulsa da, son Gazze planlarıyla gördük ki İsrail onun için sadece bir devlet değil, bir misyon. Hakeza, Hristiyan Evanjelikler için de İsrail yalnızca bir müttefik değil, teolojik bir zorunluluk. Onlara göre, İsrail’in varlığı ve güçlenmesi, İsa’nın ikinci kez yeryüzüne dönüşüyle ilgili büyük bir kehanetin parçası. Bu yüzden İsrail’e koşulsuz destek, sadece siyasi bir strateji değil, adeta dini bir vecibe olarak görülüyor.
Trump, seçim meydanlarında ne kadar “Amerika’yı yeniden büyük yapacağım” dese de, aslında sırtını dayadığı asıl güç, Evanjelik seçmenler. Onların İsrail’e bağlılığı, yalnızca politik bir tercih değil, dini bir misyon. Trump’ın manevi danışmanı olan Evanjelik papaz Paula White, İsrail’e olan sarsılmaz desteğini her fırsatta dile getiriyor. 7 Ekim 2023’te yaptığı açıklamada, “İsrail, Tanrı’nın topraklarıdır ve Yahudi halkı Tanrı’nın seçilmiş insanlarıdır. Milyonlarca Evanjelik ve Hristiyan olarak sizinle birlikteyiz, dualarımız ve desteğimiz sizinle,” diyerek bu desteğin ne kadar derin olduğunu bir kez daha vurguladı. İnanması zor olsa da, onlara göre büyük olan Amerika değil, İsrail. Trump için İsrail’e verilen destek, yalnızca siyasi bir strateji değil; Evanjelik seçmenlerin güvenini kazanmanın ve başkanlık koltuğunu sağlamlaştırmanın tek yoluydu.
Biden yönetimi, İsrail’e destek verse de zaman zaman tereddüt etti. Özellikle Gazze’ye düşen bombalar arttıkça, Kongre içinde bile İsrail’e yönelik eleştiriler yükselmeye başladı. Trump içinse böyle bir şey mümkün değil. O, İsrail’in arkasında dimdik duracağını, Filistin meselesini tartışmaya bile açmayacağını söylüyor. Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmek, Büyükelçiliği taşımak, Golan Tepeleri’ni........
© Karar
