Tahrifatın tahrifatı ‘Metne değil, makasa sadakat’
Bazı meseleler vardır ki, yalnızca yazarı ya da yayınevini değil, bir toplumun hafızasını, edebi adaleti ve düşünsel emanet bilincini ilgilendirir. Kemal Tahir’in Kurt Kanunu adlı romanında yapılan müdahale de işte bu türden bir meseledir. Günlerdir süren tartışmalara kulak kabartan herkes, ortada yalnızca teknik bir hata değil, aynı zamanda ahlaki bir kırılma olduğunu görmektedir. Fakat ilginç olan şu: Metne yapılan bu müdahaleye getirilen gerekçeler, bizzat yapılan müdahalenin kendisi kadar sorunlu. Hiçbir şekilde yanlışın fedailiğine soyunmaya lüzum yok. Gerçekler gün gibi ortadayken… Türkiye’de sansür çoğu zaman yasayla değil, gerekçelerle yapılır. Gerekçe, müdahalenin dilidir; çoğu zaman da niyetin maskesidir. O nedenle bu yazı, ortaya konan bu gerekçelere tek tek yanıt vermeyi, neyi örttüklerini ifşa etmeyi ve edebi sadakat ile kamusal sorumluluk arasındaki farkı yeniden hatırlatmayı amaçlıyor. Bu nedenle tahrifatın bayağı tahrifat olduğunu bilerek fakat olmadığına inanmaya ve inandırmaya çalışan bir yazının söylemlerine, pek de öyle değil, hatta hiç de öyle değil deme gereği duydum. Başlamam gerekirse;
1. “Bu bir sansür değil, teknik bir mesele.”
Tekniğin arkasına saklanarak tahrifatı görünmez kılmak, bugünün en rafine sansür yöntemidir. Sansür, yalnızca dönemin sopasıyla değil, yayıncının makasıyla da yapılır. Hele ki çıkarılan pasajlar romanın ideolojik yükünü hafifletiyorsa, mesele teknik değil, düpedüz politik bir tercihtir.
2. “İlk baskıya sadığız.”
Sadakat, beyanla değil belgeyle ölçülür. Eğer gerçekten ilk baskı esas alındıysa, eksik bölümler nasıl açıklanacak? Editoryal sadakat, yazarın yayımladığı metni korumakla başlar. Kendi içinde çelişkili bir baskıyı “ilk” diye kutsamak, edebi meşruiyet üretmez. Bilakis, metin üzerinde tasarrufta bulunma hakkını meşrulaştırmaya çalışan bir kurgudur.
3. “Tenkitli basım yıllar alır, bunu istemek insafsızlık.”
Talep edilen şey edisyon kritik değil; yalnızca yayımlanmış bir metnin eksiltilmeden aktarılması. Bu, uzun yıllar alacak bir iş değil; sadece........
© Karar
