Yavaş konuşmanın önemi
“İletişim” kavramı; “duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalarına aktarılması, bildirişim, haberleşme, komünikasyon” olarak tanımlanır.
İletişim; bir bilginin, mesajın veya duygunun, ileti içeriğinin anlaşılabileceği bir ortam ve formatta, muhataba aktarılması ve muhatabın iletilenleri anlamasıyla sonuçlanan bir süreçtir.
Bireyler ve sosyal birimler arasında bilgi, anlam, duygu, düşünce alışverişi, sosyal hayatın sürekliliği iletişimle sağlanır.
“Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin, karşındakinin anladığı kadardır” sözleriyle Mevlânâ, evrensel bir gerçeğe dikkat çekiyor: Kişi, sahip olduğu bilgiyi toplumla paylaşırken, muhatabın algılama yetkinliklerini dikkate almalıdır. Siz ne kadar fazla bilgi verirseniz verin, muhatabınızın bir algılama derecesi vardır. Bunu dikkate alırsanız muhatabınızla daha kolay iletişim kurar ve sahip olduğunuz bilgileri daha kolay paylaşırsınız.
Algılama farklılıkları insani bir olgudur. Üstünlük veya aşağılama gerekçesi olamaz. Seçkinci ve kibirli kişiler, sadece kendi bildiklerine itibar ettikleri için, muhatabının sorgusuz sualsiz kendi görüşüne tabi olmasını beklerler. Kendi görüşüne tabi olamayanları aşağılar, değersizleştirirler. Oysa iletişimde tarafların kendi görüşlerini kabul ettirmeleri değil, doğru bir şekilde aktarmaları önemlidir.
İletişim süreci, “iletisimi etkileyen faktörler” başlıklı makalede detaylı olarak ele alınmıştır.
Bu makalede........
© Karar
visit website