BBG evi veya Organizasyonel Panoptikon
BBG evi kavramını, bir zamanların en çok izlenen dizisinden hatırlarız. Birbirini tanımayan bir grup insan, her tarafı kameralarla donatılmış bir evde birlikte yaşıyorlardı.
BBG yaklaşımı o kadar meşhur olmuştu ki 2007 yılında zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da bu kavrama kendini kaptırmış teröristleri BBG evinde yaşayanlara benzetmişti. Büyükanıt teröristlere şöyle sesleniyordu:
“PKK artık ayağını denk alsın. Unutmasın ki artık bizim için PKK`nın oradaki kampları ve hareketleri BBG evi (Biri Bizi Gözetliyor) gibidir. Yeter ki gidip vurabilme imkânı sağlansın. Oraları artık elimizin, avucumuzun içi gibi biliyoruz.”
Büyükanıt’ın bu beyanından sonra ne oldu? İddia edildiği gibi terör bitti de bizim haberimiz mi olmadı?
Organizasyonel panoptikon
Panoptikon, İngiliz filozof Jeremy Bentham tarafından 1785 yılında tasarlanmış bir hapishane modelidir. Terim “bütünü gözetlemek” anlamını içeriyor. BBG evi gibi, her şey her an gözetleniyor.
HBR Türkiye’de 26 Ekim’de yayımlanan bir yazıda Ömer Ateşçi “organizasyonel panoptikon” kavramını ve etkilerini özetlemiş.
Panoptikon’un ne olduğunu anlamak için bu yazıdan istifade edelim.
Tasarlanan hapishane birkaç kattan meydana gelen, halka şeklinde yapılandırılmış tek odalı hücrelerden meydana geliyordu. Hücreler halkanın ortasında yer alan gözetleme kulesine bakıyordu.
En temel prensip, tek kişilik hücredeki mahkûmun herhangi bir yere saklanamaması ve dışarı tarafa açılan pencereden gelen güneş ışığı ile mahkûmun her hareketinin gözetleme kulesinden görülebilmesidir. Her an izlendiği duygusunu hisseden mahkûm, davranışlarını bu doğrultuda........
© Karar
visit website