menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Asgari ücret tartışmaları

19 4
01.01.2024

Geçtiğimiz hafta yenisinin açıklanması ile birlikte asgari ücret tartışmaları yeniden gündemde önemli bir yer aldı.

Tartışmacılar iki farklı odak noktasından konuya müdahil oluyorlar.

Çalışanların bakış açısı ile bakanlar, asgari ücretin alım gücünün dramatik olarak düştüğünü, şirketler açısından bakanlar ise artan iş gücü maliyetlerinin rekabet gücünü olumsuz etkilediğini ifade ediyorlar.

Tartışmaların bir sebebi de “asgari ücret” tanımıyla ilgili olduğu için önce bu kavramı açıklığa kavuşturmalıyız.

Asgari ücret nedir?

Asgari ücret, yasal olarak çalışanlara ödenebilecek en düşük ücrettir.

Bu yönüyle asgari ücret işe başlarken uygulanacak taban ücrettir.

Bu tanıma kimsenin itirazı olmaz. Tartışma bu ücretin nasıl belirleneceği üzerinde başlıyor.

Tartışmanın bir tarafındakiler, asgari ücretin asgari geçim seviyesine uygun olmasını, diğer tarafındakiler asgari ücretin “ev geçindirme ücreti olmadığını”, ücretin ekonomik koşullara göre belirlenmesi gerektiğini düşünüyor.

Türkiye’nin de taraf olduğu, BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 23. Maddesi konuyu şöyle tanımlıyor:

“Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.”

Bizim hukukumuzda, Anayasası’nın 55. maddesine göre:

“Ücret emeğin karşılığıdır.

Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır.

Asgarî ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur.”

Bu tanımda “çalışanların geçim şartları” ve “ekonomik durum” birlikte zikredilmektedir.

“Ekonomik durum” faktörü çok genel bir tanım olup, çalışanların ekonomiden (GSYH) aldıkları payları da içerir. Aşağıda açıklanacağı gibi, ekonomik durum, çalışanların ülke üretiminden (GSYH) aldıkları payın küçültülmesinin mazereti olarak gösterilemez.

Bu tanımlardan hareketle; UA normlar ve iç hukuk düzenlememiz açısından asgari ücretin “insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış” sağlaması gerektiğini kabul etmeliyiz.

Asgari ücret artışlarını yüksek veya yetersiz bulanlar

Son yapılan düzenleme ile asgari ücretin rekor seviyeye yükseldiğini iddia........

© Karar


Get it on Google Play