menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kar altında Genji’nin Hikayesi…*

16 1
22.02.2025

Kiraz bayramı çiçekleriyle kuşbaşı yağan kar çiçekleri bir sayılabilir mi? Süpürge ağacına her yerde rastlamak belki mümkün değildir ama Akşam sefası dediğin bizim Ege’den İstanbul’a değin yaz boyu umut esintimizdir. Japonlar ‘Kiraz Çiçekleri Festivali’ni sadece etkinlik olsun diye yapmazlar belli ki. Tıpkı ‘yüzen düşler köprüsü’ne inanmaları gibi ‘gül eriği’nin varlığından da şüphe duymazlar. Bir kez olsun ‘ Tanizaki’nin ‘Gölgeye Övgü’sünü okuyan kişi ışığın ve elbette güneşin Japonya bayrağında tesadüfen yer almadığını daha bir anlar. Nicedir okuduğum bazı kitaplarda Shikibu ismine rastlar, oradan bir ışık yükseldiğini hissedip Genji’nin Hikayesi’ni merak ederdim. Kaynaklar onun ilk roman olduğundan bahsediyorlardı tekrarla. Bir metnin ‘ilk roman’ vasfı kazanması kolayca geçilecek bir hüküm değildi. Sonunda Oğuz Baykara’nın çevirisi ile buluştuk ve Genji’nin Hikayesi’nin kar altında fısıldadığı seslere mülaki olduk.

Metin devreye girip onu sesi etrafı kapladığında çağrışımların kanat vuruşları da duyulur. Kadınlar bir kez daha dişil varlıklarının ötesinde hikaye kurucuları olarak öne çıkarlar ‘Genji’nin Hikayesi’nde. Murasaki Shukibi ‘10. Yüzyılın son çeyreğinde Kyoto’da doğmuş ünlü bir Japon romancı, şair ve Heian sarayında nedimelik yapmış soylu bir kadın olmanın’ ölümlülüğünden, 21. Yy’da Türkçeye çevrilmiş 722 sayfalık bir ölümsüz metnin yaratıcısına dönüşür. Çevrilmesi on yıllar alan ve Oğuz Baykara gibi fedakar bir çevirmenin tutkusuyla Türkçe’de çiçeklenen ‘Genji’nin Hikayesi’ içerdiği şiirler kadar hikayeci kadınların olağanüstü hayal güçleriyle bezelidir. ‘Soylu saray kadını Murasaki Shikibu’ Heain dönemini ustaca devirlerin tülbentinden........

© Karar