Demokrasisiz, hukuksuz ve pahalı bir hayat
Neyin önemli ve öncelikli olduğu, ülke için hangi konuların hayati kıymet taşıdığı tartışılmıyorsa orada bir problem vardır. Sanayide, teknolojide, bilimde ve özellikle dijital alanda ve yapay zekada soluk kesen bir yarış içinde olan dünyanın gündeminden uzaksak problem vardır. Küresel gelişmeye katkımız yoksa da… Yahut bütün bunların temelini oluşturan hukuk, bilim, kültür, sanat ve elbette ifade hürriyetinde adımız anılmıyorsa da problem var demektir.
Türkiye’nin bir değil birçok problemi olduğunu anlamak için bu göstergelere bakmaya gerek yok elbette. Hukuku, yargı sistemi, basın özgürlüğü tehdit altında olan ve tabiatıyla demokrasisi gerileyen bir ülkenin halini anlamak kolaydır. Tablolar, eğriler, analizler gerekmez. Gerilim, şüphe, endişe, öfke ve umutsuzluk için ölçüm yapmaya ihtiyaç yoktur. Zira, önemli, öncelikli ve hayati meseleler konuşulmazsa yerine daha fazla huzursuzluk gelir, oturur.
Oysa önceliklerin ihmali ve gerçek gündeme odaklanmamak telafisi imkansız sonuçlar doğuruyor. Türkiye kendi kendine ürettiği gerilimlerle ve bilhassa hukuku siyasetin emrine vermekle zaman, kaynak ve fırsat kaybediyor. Gerçeğin yerini ise yorucu, bunaltıcı ve gergin bir atmosfer dolduruyor.
Peki, böylesi mutsuz bir hayatı kaça yaşıyoruz? Yani demokrasisiz ve........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d