menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Beklentiler ve gerçekler…

31 6
sunday

İdlip’ten çıkan muhalafet güçleri kimsenin beklemediği bir hızla Aralık 2024’te Şam’ı ele geçirip 62 yıllık Baas, 53 yıllık Esad rejiminin sonunu getirince dünyanın pek çok başkentinde şaşkınlıkla karşılanmış, zamanında IŞİD bağlantısı olan bir grubun ülkeyi yönetip yönetemeyeceği sorgulanmıştı.

Ancak bir yandan Türkiye destekli kamu diplomasisi hamleleri, diğer yandan yeni rejimin siyasi taahhütleri kuşkuların giderilmesine, yeni rejimin önce Arap dünyası, sonra da Avrupa ve Amerika tarafından tanınmasına yardımcı olmuştu.

Beklenti ülkenin tüm bileşenlerinin temsil edildiği üniter bir devlet yapısının kurulması, başta PYD/SDG olmak üzere silahlı grupların yeni kurulacak sistem hiyerarşisi içinde yer almasıydı. Mart ayına kadar gelişmeler bu beklentiyi büyük ölçüde karşılar şekilde gelişti, PYD/SDG Amerika’nın teşvikiyle Şara yönetimiyle görüştü.

Hepsinden önemlisi de bir ilkeler bildirgesi üstünde anlaşıldı. Fakat çok geçmeden yeni rejimle eski rejimin destekçileri arasında çıkan sorunlar, zaman zaman katliam boyutuna varan çatışmalar, eski refleksler ve İsrail’in müdahaleleri kurgulanmaya çalışılan sistemin tartışılmasına yol açtı.

Fransa’nın arabuluculuk çabaları da görüldüğü kadarıyla çözdüğünden fazla problem yarattı. Amerika bariz bir şekilde pozisyon değiştirdi. İsrail de kendisini “sınır komşusu” Dürzilerin hamisi ilan etti. Şu an hiçbir şey kesin olmamakla birlikte üniter devlet kurgusu hayata geçebileceğe pek........

© Karar