menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yarı askeri rejimde de otoriter rejimde de biz hep demokratız!

24 1
12.05.2025

Kesinlikle kötümser bir psikoloji ile söylemiyorum ama Avrupa Birliği ve demokrasi tartışmalarının, en azından şu ortamda Türkiye için kesinlikle lüks olduğu kanaatindeyim.

Evet Türkiye, zaman zaman darbelerle kesintiye uğramış olsa da 70-80 yıllık bir demokrasi tecrübesine sahip. Özellikle çok partili hayata geçildiği günden buyana iktidarlar, millet iradesinin tecelli ettiği sandıklara göre belirleniyor. Son yıllarda halkın tercihlerini manipüle eden bazı talihsizlikler olsa da bugün itibariyle sandıklara hala tekme atılmış değil.

Bu önemli bir gösterge elbette, ancak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte Türkiye’nin hukukta, insan haklarında, özgürlüklerde 80 yıl geriye gittiği de bir gerçek.

Darbeleri, vesayet dönemlerini geride bıraktık derken, öylesine bir ‘otoriter vesayet’ e mahkum olduk ki ‘hukukun üstünlüğü’ nü, ‘kuvvetler ayrılığı’ nı, denge-denetleme sistemini neredeyse tümden kaybettik.

Haliyle böyle bir atmosferde Avrupa Birliği’ni, demokratik kriterleri ve normal işleyen bir demokrasiyi hayal bile edemiyoruz. Doğal olarak “acaba bir gün bu otoriter sistemden kurtulabilir miyiz” diye bir umut var sadece içimizde o kadar…

Zamanın ruhu dikkate alındığında, bu umut da bir teselliden öte bir anlam taşımıyor. Ayrıca bizim gibi demokrasi kültüründen gelmeyen ülkelerde, toplumların insan hakları temeline dayalı bir ‘hukuk devleti’ talebinin olduğu da şüpheli…

Bu yüzden iktidarın zaman zaman “Avrupa Birliği hedefinden vazgeçmedik” benzeri........

© Karar