Hemen herkesin hayatında büyük acılarla biten ayrılıkları ya da ebedi aleme göçün yarattığı telafisi imkansız kalp ağrılarını dindirmek için bir veda şarkısı vardır.

Hayatımın her anında müzikle derin bağlar kurmaya çalışan birisi olarak, önceliğim caz olmakla birlikte klasik müzik ruh dünyamı zenginleştiren sonsuz bir ırmak gibi aktı içimde her zaman.

Şu günlerde ramazanın manevi iklimini benim için daha da zenginleştiren ilahiler ve klasik müzik dinliyorum.

Bir kez olsun insan yüreğine dokunmayı unutmuş zalimlerin, vicdan yoksunu otokratların istilasına uğradığımız bir dünyada teselli bulmak için iyi ki şarkılar ve şiirler var elimizde.

Farklı duygulara ve dünyalara götürseler de yaşadığımız kaosa inat “N’oldu bu gönlüm…” ilahisiyle “Time To Say Goodbye” şarkısını birlikte dinleyip kendime müthiş bir dünya yaratıyorum.

Hacı Bayram Veli’nin şu ilahisiyle kimin kalbi uçuşa geçmeyebilir ki…

"/N'oldu bu gönlüm n'oldu bu gönlüm

Derd-u gam ile doldu bu gönlüm

Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm

Yanmada derman buldu bu gönlüm/"

Bu uhrevi melodiler, yaşadığımız dünya gerçekliğinin ötesini çağrıştırdıkları derin bir teselli duygusu sunar. Ruh dünyamızı zenginleştiren bu melodilerin hassas notaları havada dalgalandıkça, yaralı kalplerimiz göksel duyguların kucağında zengin bir şifa iklimiyle yeni bir hayat bulur adeta…

Manevi iklimin zirvesinde dolaştığımız Ramazan ayı gibi diriliş zamanlarında bazen bir ilahinin kalbimizi titreten melodileriyle,........

© Karar