Müslümanların adalet tasavvuru var mı?/4
Fıkhın modern topluma söyleyecek sözü yok mudur?
Günümüzdeki modern dönem yaklaşımları, fıkhın artık bu yüzyılda toplumdan tamamen çekildiği, modern çağın tercihlerinin fıkhın dışında geliştiği yönündedir. Bir başka deyişle, fıkıh geçmişte yaşanmış ve bugün bir hükmü kalmamıştır.
Peki 1400 yıllık tecrübeye sahip olan fıkhın, bugün itibariyle sona erdiğini mi söylememiz gerekiyor?
Elbette hayır, ancak modern dönemde gerçekleşen yeni hukuki değerlendirmeleri, evrensel hukuk normlarını yok sayarak, hatta mevcut İslam ülkelerindeki kanunlaştırmaları İslam’dan sapma olarak görürsek, “fıkhın bu çağda yeri olmadığı” tezini haklılaştırmış oluruz.
İşte tam da bu yüzden, hem modern dönemin şartlarıyla hem de Müslüman ülkelerdeki mevcut hukuki tecrübelerle yüzleşmek zorundayız.
Eğer fıkhı, dünya tecrübelerinden kopartarak geçmişin klasik metinlerine hapsetmeye devam edersek, işte o zaman İslam fıkhının modern dönemin insanına söyleyecek bir sözünün olmadığını kanıtlamış oluruz.
Doğal olarak klasik yaklaşımın penceresinden bakıldığında, Ali Bardakoğlu Hoca’nın da ifade ettiği gibi “Fıkıh modern insana ibadetlerini yerine getirmesi, bireysel hayatını dinin emir ve yasaklarına göre düzenlemesi yönüyle rehberlik etmekle yetinecektir, o kadar. Ancak burada, böyle bir karamsarlığa kapılmaksızın karşılaştığımız sorunla yüzleşmek, tıkanma noktalarında farklı bir çıkış imkanının olup olmadığını araştırmak da........
© Karar
