menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Muhalifleri Tahkikat Komisyonu ile korkutmak da neyin nesi…

24 1
09.04.2025

Türkiye gerçek anlamda bir demokratik sistem oluşturmayı bugüne kadar başaramadı, bundan sonra da pek başaracak gibi gözükmüyor. Bu, tümden bir umutsuzluk hali değil elbette, zira biliyoruz ki Türkiye’nin önü darbelerle ve ‘vesayet’ tasallutuyla kesilse de 70-80 yıllık bir demokrasi tecrübesine sahip. Yolun bir yerinde talihsizliğini yenip, insan hakları temeline dayalı bir hukuk devletini inşa edebilir, bu mümkün…

Ancak bugünden baktığımızda, önümüzde karamsar bir tablonun olduğu da muhakkak. Her ne kadar bugün iktidarı elinde bulunduranlar kabul etmeseler de ‘vesayetçi demokrasi’ anlayışı, zihinsel planda hala var olmaya devam ediyor.

Kuşkusuz sadece iktidar bağlamında değil, toplumun farklı mahallelerinde yer alan sağcıların, solcuların, İslamcıların ve de milliyetçilerin zihinlerinin arka planında yer alan ‘vesayetçilik geni’ hiç beklenmedik bir anda rahatlıkla devreye girebiliyor.

Düşünün ki İslami bilimlerde saygın bir yere sahip olan Hayrettin Karaman Hoca Pazar günü Yeni Şafak’taki köşesinde, 19 Mart Vakası vesilesiyle meydanlara çıkan sivil muhalefeti ve de CHP’yi eleştirmek için Demokrat Parti döneminde kurulan Tahkikat Komisyonu’nun faziletlerini anlatıyor. Umarız bu tavır, hocanın yolsuzluk ve yalan konusundaki fetvalarında olduğu gibi, iktidarın Tahkikat Komisyonu kurması için tavsiye niteliği taşımıyordur.

Hemen belirtelim Karaman Hoca dahil herkesin, CHP’yi ve de başka partileri eleştirme hakları vardır, bu aynı zamanda demokrasinin de bir gereğidir. Ama anayasal........

© Karar