menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Gelecek nesiller bugünün dindarlarını nasıl hatırlayacak?

54 7
30.05.2025

Özgür iradesiyle İslam’ı seçen herkes bilir ki bu dünya bir imtihan yeridir. Allah iyiyi, kötüyü tarif etmiş ve kendi irademizle seçeceğimiz eylemlerimizin sorumluluğunu bize yüklemiştir.

Dolayısıyla bu dünyada yapıp ettiklerimizin hesabı tamamen bize aittir. İyiyi tercih edersek iyi sonuçlar almayı, kötülüğü tercih edersek de kötü sonuçlar almayı hak edeceğiz demektir.

Ve Allah bütün insanlara en temel değer olarak ‘istikamet üzere’ olmayı, esasen fıtratımızda var olan, insan olmamızın özünü oluşturan ahlakı önermiştir.

İşin aslı şu ki yaşadığımız dünyada ilahi hitaba muhatap olan insanlar olarak hangi inanç grubuna, hangi ideolojiye ve de hangi kimlik aidiyetine mensup olursak olalım, dinin temel mesajı son derece açıktır. Ali Bardakoğlu Hoca’nın da ifade ettiği gibi, “Din açısından önemli olan adalettir, adaletin gerçekleşmesidir. Önemli olan haktır, hakikattir, doğrunun egemen olmasıdır, zulmün, haksızlığın olmamasıdır. Bunu kim sağlıyorsa İslam onu alkışlar, kim yapmıyorsa onun da karşısında olur.” (Yüzleşme, s.24)

Peki dindarlar olarak nasıl bir dünya hayal ettik, şimdi nasıl bir sınavla karşı karşıyayız?

Yıllarca “İslam gelecek vahşet bitecek”, “tek yol İslam” sloganları attık. Şimdi geriye dönüp bakınca kurduğumuz hayallerin, sadece bir ütopyadan ibaret olduğunu görüyoruz.

Dindarların iktidarı hakka-hukuka riayet eden, rüşvete, yolsuzluğa asla izin vermeyen, bireyin özgürlüğünü önemseyen,........

© Karar