menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Geçmişin fıkıh teorileriyle bugünün sorularını cevaplayamayız

35 1
09.06.2025

Müslümanların adalet tasavvuru var mı?/7

Müslümanların adalet tasavvurunun kurumsallaşamamasının en önemli sebeplerinden birisi; eski İslam siyaset fıkhının fitneden sakınma gerekçesiyle siyasi meşruiyet ve adaleti feda etmesidir.

Zira gerek hicri birinci yüzyılda gerekse farklı dönemlerde yaşanan fitne olayları, Müslümanlarda devletin yıkılacağı ve ümmetin birliği dağılacağı endişesi istibdat yönetimlerine boyun eğmeyi de beraberinde getirmiştir.

Kuşkusuz bu endişe sadece bireyler nezdinde değil, fıkıh alimlerinin zihin dünyalarında da karşılık bulduğu için ulema despot yöneticiler konusunda çelişkili açıklamalar yapmayı tercih etmişlerdir. Mesela İhya-i Ulumuddin adlı eserinde, “Zalim sultanın yöneticilikten el çekmesi gerekir, bu durumda ya görevine son verilir ya da görevi bırakmaya zorlanır, çünkü hakikatte o sultan değildir” şeklinde açık görüş beyan eden Gazali, aynı eserinde “Zalim ve cahil sultan, güçlü olduğu için azledilemiyor ve değiştirilmesi halinde kaçınılmaz fitneler patlak veriyorsa, onu yerinde bırakmak ve itaat etmek vacip olur” demektedir. Aynı Gazali, meşru olmayan siyasi iktidara boyun eğmeyi ölü eti yemeye benzetmiştir.

Görüldüğü gibi tarihsel süreç içinde yaşanan gelişmeler ve fıkıh otoritelerinin tavırları, Müslümanların adalet tasavvuru konusunda belirleyici bir faktör olmuştur.

Eğer İslam siyaset fıkhının, istibdat yönetimleriyle “uyumcu” politikalarını tarihsel bağlamı içinde değerlendirip sıhhatli bir alan oluşturamazsak, farklı dönemlerde istibdat yönetimleriyle uyum........

© Karar