Dindarlar olarak arkamızda hiç iyi örnekler bırakmıyoruz
Zaman zaman bu köşede AK Parti iktidarının icraatları konusunda, özellikle AK Parti camiasından eleştiriler alıyorum. Bunu bir ölçüde anlayabiliyorum, çünkü insanlar parti ve lidere olan bağlılıklarını bir takım kutsal metinler üzerinden izah etmeyi seçtiklerinde, akıl devre dışı kalabiliyor.
Müslüman dünya olarak hukukta, özgürlüklerde, liyakat ve şeffaflıkta övünebileceğimiz bir gelenekten gelmiyoruz, bunu biliyorum. Ama bilginin son derece kolay erişilebilir olduğu bir dünyada, en küçük bir değişime bile tahammül edemeyen itaatçi yapıların kendi ideolojik mahallelerinin duvarlarını her gün biraz daha yükseltmelerini anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum.
Bir yanlış anlamaya mahal vermemek için belirtmekte yarar var, elbette kimsenin kendi mahallesinde olmasının bir sakıncası yok. Ama mahallenizin duvarlarını dünyaya kapalı hale getirirseniz hem dünyayı anlamakta zorlanırsınız hem de yüzyıllar öncesinde kalan farklı hayat telakkileriyle bugünün sorunlarına çözüm üretemezsiniz.
Maalesef Türkiye başta olmak üzere, hemen bütün Müslüman ülkelerde insanlar dinin özüyle irtibatlarını kaybettikleri için, sadece ritüellerden oluşan bir Müslümanlık anlayışına sahipler. Dinin asıllarından koptukları için de ne gerçek anlamda bir dindarlık bilincine sahip olabiliyorlar ne de reel dünyayı okuyabiliyorlar.
İşte günümüz dindarlarının zihinsel arka planını besleyen tam da bu zihniyet yapısıdır. Dramatik bir durum ama bugünün dindarlarının önemli bir bölümünün din anlayışında, hukuk-adalet, özgürlük, kul hakkı, şeffaflık ve liyakat gibi........
© Karar
