menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eski Türkiye’den bir muhteşem insan hikayesi

29 0
latest

Geçen hafta pazar günü İstanbul Bomonti’deki bit pazarında dolanıyorum, tezgahlara, satılanlara bakıyorum.

Başka bir sürü şeyle birlikte birkaç kitap da olan tezgahtaki kitaplardan birinin adı ilgimi çekti. Çekti çünkü aynı kitabın başka bir yıla ait baskısı bizim evde de var.

Kitap, Milli Eğitim Bakanlığı’nın bastığı 1944-45 yıllarına ait “İftihar Kitabı.”

Türkiye yoksul bir ülkenin adı. O yıllarda koca ülkenin o kadar az lisesi var ki, ülkenin bütün liselerinden mezun olanlar tek bir kitaba sığıyor.

Annem 1948-49 lise mezunu. Onun kitabını biliyorum. Şimdi aynı kitabın 1944-45 versiyonunu görünce gayri ihtiyari elime aldım, karıştırmaya başladım.

İçinde mutlaka tanıdık, Türkiye’nin bildiği isimlere rastlayacağımdan emindim. O yıllarda lise mezunu olmak demek, hayatta sosyal ve ekonomik olarak yükselmenin adımını atmak demekti. O mezunların pek çoğu, ya bürokrat, ya siyasetçi, ya üniversite profesörü, ya yazar çizer ya da iş insanı olmuştu ilerleyen yıllarda. Sosyal mobilizasyonun en kuvvetli aracı eğitimdi; bugün de öyle.

Kitabı karıştırırken durdum. Sayfanın sol üst köşesinde tanıdık bir isim vardı: Necdet Seçkinöz. O yıl Darüşşafaka Lisesinden iftiharla mezun olmuştu. Hemen yanında ömür boyu dostluğunu sürdüreceği sınıf arkadaşı Cevdet İmer vardı.

Durdum kaldım. Büyük ihtimalle siz adını bile bilmiyorsunuz ama Necdet Seçkinöz çok önemli bir insandı. Bütün hayatı devlet memuru olarak geçmiş, devlette çalışmaya devam edebilsin diye 1992 yılında hakkında özel kanun çıkarılmış bir bürokrattı.

Ben kendisiyle Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı döneminde, o Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri’yken tanıştım. Devletin, ciddiyetin, Cumhuriyet ideallerinin, kalkınmacılığın, her zaman bilimin yol göstericiliğine inanmanın, nezaketin, kanundan kuraldan ayrılmamanın cisimleşmiş haliydi Seçkinöz.

Süleyman Demirel’in en yakın ve en güvendiği bürokratların önde geleniydi. 70’li yıllarda Demirel hükümetleri döneminde Bayındırlık Bakanlığı ve Enerji Bakanlığı müsteşarlıkları yapmıştı. 1991-93 arası Demirel’in Başbakanlık Müsteşarıydı. Sonra onunla birlikte Köşk’e çıkmış, onunla birlikte inmişti.

Tanıyanları, yakınları çok eğlenceli, çok espirili biri olduğunu söylerdi ama ben gazeteci olarak hep karşımda devlet ciddiyeti gördüm. Karşısına önünüzü iliklemeden gidemezdiniz. Hayır o öyle söylediği için veya iliklemezseniz size kızacağı için değil, onu görünce eliniz gayri ihtiyari gider ceketinizi iliklerdi. Uyandırdığı saygı böyleydi.

2004 yılında Darüşşafaka’nın Yakacık’taki........

© Karar