menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Elde var SIFIR

80 1
22.09.2025

Şu sıralar ekonomiyi açıklanan resmi verilere dayalı olarak ama farklı yönlerden irdelemeye çalışıyoruz.

Mesela önceki haftalarda GSYH’ya ve kişi başına gelire Türk-İŞ’in açıkladığı “Açlık Sınırı” harcamasına göre bakmıştık.

Orada ne gördük derseniz kısaca izah edelim: Kişi başına gelir (KBG) 2022-II. Dönemde 10.169 $ iken bir yıllık açlık harcaması 4.080 $ ediyordu. Yani açlık harcamasının 2,5 katı bir ulusal gelirimiz vardı.

Şimdi (2025-II. Dönem) KBG 17.195 $ seviyesine çıktı. Lakin bir yılda açlık için gerekli harcamamız ise 7.379 $ oldu. Artık açlık harcamamızın 2,3 katı bir gelirimiz var.

Daha özetle söylersek şöyle diyebiliriz. Açlık sınırı olarak ölçülen gıda fiyatlarına göre refah artışımız SIFIR… Hatta sıfırın altında.

Ulusal gelirimiz i artışla 10 bin dolarlardan 17 bin dolarlara çıkıyor ama ülkedeki gıda fiyatları aynı dönemde dolar bazında artıyor.

Bugün size çok farklı bir noktadan konuyu aktarmaya devam edeceğim.

2000 yılında aylık ortalama asgari ücret 135 dolardı. (Küsuratları yuvarlıyorum)

2001 krizinde ortalama asgari ücret 95 dolara düştü. Hatta yıl içinde asgari ücretin 76 dolara kadar indiğine şahit olduk.

Şimdi asgari ücret nedir?

Ağustos ayı itibariyle son 12 aylık (yıllık diyoruz) ortalama asgari ücret 550 $...

AK Parti asgari ücreti 100 dolardan alıp 550 dolara yükseltti. Muhteşem değil mi?

2001 yılındaki 100 doların bugünkü karşılığı 182 dolar ediyor. Yani........

© Karar