menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump ne düşünüyor? Bilmiyoruz, o da bilmiyor

20 0
21.06.2025

Hani denir ya: "Liderler satranç oynar, üç hamle sonrasını düşünür." Başkan Donald Trump, bu kalıbı ilk günden beri büyük bir kararlılıkla reddediyor. Onun başkanlığı, nükleer tehditler, sert açıklamalar ardından barış söylemleri arasında salınan bir politik rollercoaster (lunapark treni). Ama bu rollercoaster'ın freni yok!

Ortadoğu’da, özellikle İran-İsrail hattında gerilim zirve yapmışken, gözler doğal olarak Beyaz Saray’da. Peki, Başkan Trump bu kritik krizde ne düşünüyor? Bilmiyoruz. O da bilmiyor. Üstelik bu kez sadece kendisi değil, tüm dünya onun ‘yayın’ akışını takip ediyor. Sabah İran’a “dünya terörünün babası” derken, öğleden sonra İsrail’i “yeterince sert oynamamakla” eleştiriyor. Akşam ise, “Bu krizi ben daha önce çözmüştüm, tekrar yaparım!” diyerek kendi alternatif evrenine ışınlanıyor. Sorun şu ki, kendisi için bu evren gerçek!

NÜKLEER TEHDİTTEN ‘AŞK MEKTUBU’ DİPLOMASİSİNE…

Aslında bu davranış biçimi yeni değil. Hatırlayalım, 2017-2020 arasındaki ilk başkanlık dönemini, ve o dönemdeki tutumların bugüne yansımalarını:

Kuzey Kore Dosyası (2017-2019): Başkan Trump, başlangıçta Kim Jong-un’a “roket adam” diyen, “ateş ve öfke” tehditleri savuran oydu. Bir yıl sonra ise onunla “birbirimizi seviyoruz, müthiş bir kimyamız var” diyerek tarih yazdı. Diplomasi tarihinde “love letter diplomacy” (aşk mektubu diplomasisi) diye bir tür varsa, müellifi şimdiki Başkan Trump’tan başkası değil.

Afganistan Kararı (2018): “ABD askerlerini aniden geri çekiyorum!” açıklamasıyla tüm NATO ortaklarını şaşırtan, sonra geri adım atan, sonra tekrar çekilmek isteyen... Ve Başkan olarak Taliban’la görüşmek isteyen, sonra “onlara güvenmiyoruz” diyen yine oydu.

Putin Meselesi (Her Dönem): Putin bir gün “çok zeki bir lider”, ertesi gün “çok sert bir adam”, başka bir gün “beni asla etkileyemez”... ama sonra Helsinki’de mikrofon açıkken “Rusya seçimlere karışmamıştır, çünkü Putin öyle dedi” ifadesiyle uluslararası istihbarat servislerini topluca çileden çıkaran da Başkan Trump’tı.

KİME NE DEDİĞİNİ KENDİSİ DE UNUTABİLİR AMA KARARLARI GERÇEK

Trump’ın kararları (ve sıkça fikir değiştirmesi) siyasal konjonktüre göre mi değişiyor yoksa ortada psikolojik bir sıkıntı mı var? Psikiyatristler, psikologlar, siyasal analistler Trump’ın iletişim ve karar alma biçiminde bazı temel kalıplar saptıyor. Saygın uzmanların açıklamaları üzerinden bu “zihinsel haritaya” biraz yakından bakalım:

1. Dürtüsellik (Impulsivity): “Trump düşünmeden konuşmaz. O düşünmeden konuşur. Konuşurken düşünür. Hatta bazen konuşması bittiğinde ne düşündüğünü unutur.” İşte tam da bu! Başkan’ın danışmanları bir açıklamayı düzeltmeye çalışırken, o bir yenisini patlatır. Sanki Beyaz Saray’ın Operasyon Merkezi değil, sürekli canlı yayın yapan bir “gerçeklik TV şovu” seti.

2. Absolutist Dil Kullanımı (Kişinin konuşma veya yazmada kesinlik, genelleme ve kesinlik ifade eden kelimeler ve ifadeler kullanması): Dilbilimsel analizler, Trump’ın dilinde “asla”, “herkes biliyor ki”, “tarihin en büyük…” gibi abartılı ve keskin ifadelerin baskın olduğunu gösteriyor. Düşünsenize, İran-İsrail krizi hakkında konuşurken bile “Şimdiye kadarki en iyi kriz, inanılmaz!” demesi kimseyi şaşırtmazdı. Zira o krizin bile “en iyi” versiyonu, onun versiyonudur.

3. Narsisistik Yansıma: Başkan Trump’ın dünyasında olaylar ya onun başarısıdır ya da onun olmadığı için başarısız olmuştur. İran–İsrail krizinde de bu kendini gösteriyor: “Ben olsaydım böyle olmazdı.” “Ben barışı sağlardım.” “Benimle konuşsalar çözülür.” Sanki dünya sadece onun sahnesi, geri kalanımız ise figüran. Ancak bu figüranların yaşamı, onun her an değişen senaryolarına bağlı.

4. Bölümlü Düşünme (Compartmentalization): Psikolojik olarak, bir kişinin kendi içinde çelişkili düşünce ve tutumları ayrı ayrı kategorize etmesi mümkün. Başkan Trump, bir gün Netanyahu’yu över, ertesi gün “İsrail daha sert olmalı” der. Bu çelişki onun için sorun değil; çünkü her cümle ayrı bir politik hedefe, ayrı bir........

© Karar