menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Elon Musk devletin kalbine girdi, sonra roket gibi çıktı

16 0
31.05.2025

Elon Musk… Uzaya araba yollayan, beyni internete bağlamaya çalışan, Twitter’ı “X” yapıp biraz da altını üstüne getiren o meşhur adam, şimdi de Washington koridorlarından roket gibi fırladı. Ama öyle bir ayrılış ki, ardında dumanı tüten bir “Ne biliyordu da gitti?” sorusu bıraktı.

Donald Trump’ın ikinci baharındaki “verimlilik prensi” olarak atandığı DOGE (Department of Government Efficiency) departmanından 130 günlük mini dizi tadındaki görevinin ardından gelen bu istifa, gerçekten sadece ‘şirketlerime odaklanacağım’ masumiyetinde miydi, yoksa Beyaz Saray’ın server odalarına bir ‘sızma testi’ mi yapıldı?

Hatırlayalım, Trump’ın ikinci başkanlık döneminin başlarında büyük bir şaşaa ile kurulan DOGE departmanının başına, Silikon Vadisi’nin en tartışmalı figürü getirilmişti. Amaç neydi? Kamu harcamalarında devrim yapmak, gereksiz bürokrasiyi budamak ve devlet çarklarını yağlamak. Musk da o bilindik özgüveniyle geldi, “Ben bu sistemi optimize ederim, size 2 trilyon dolar tasarruf ettiririm” dedi. Aslında bu tür “verimlilik komisyonları” veya “tasarruf çarkları” Amerikan tarihinde yeni bir olgu değil. Reagan döneminden Obama dönemine kadar farklı başkanlar, benzer girişimlerde bulunmuştu ancak bürokrasinin o devasa yapısı ve yerleşik çıkarlar karşısında genellikle sınırlı başarılar elde ettiler.

Peki, Musk’ın 2 trilyonluk hedefinin yanında gerçekte ne oldu? Raporlara yansıyan rakam komik, 150 milyar dolar civarında. Çünkü bürokrasi, Musk’a adeta “Optimize edilecek bir şey varsa, o da senin bu hayalperest planındır “ dedi. Sonuç? Musk ofiste tam 130 gün kaldı. Bir Netflix mini dizisinin ortalama süresi kadar.

Musk’ın istifası, tahmin edileceği üzere bir “X” (eski Twitter) gönderisiyle, son derece diplomatik bir dille geldi: “Başkana bu fırsat için teşekkür ederim, artık şirketlerime ve insanlığın geleceğine daha fazla odaklanma zamanı.” Gayet nazik, değil mi? Ama sular hemen durulmadı. İngiliz basınında The Times ve The Guardian gibi gazeteler, bu ayrılığı “teknokrasi ile siyasi elitler arasındaki kırılgan ittifakın sonu” olarak yorumladı. Teknoloji devlerinin devlet işlerine bu kadar müdahil olmasının risklerine dikkat çektiler. ABD medyasında The New York Times ve The Wall Street Journal’daki köşe yazarları ise daha sivriydi: “Musk, öngörülemezliği ve sürekli gündem değiştiren X paylaşımlarıyla Trump için artık siyasi bir yük haline gelmişti.” Yani, perde arkasında güler yüzlü bir vedadan ziyade, karşılıklı bir “artık bu kadar yeter” durumu vardı. Son dönemde yapılan anketlerin Musk’ın kamuoyundaki popülaritesinin, özellikle X’teki tartışmalı hamleleri ve siyasi angajmanları sonrası belirli bir düşüş yaşadığı iddia ediliyor. Bu durum, Trump yönetiminin de “Musk etkisini” yeniden değerlendirmesine yol açmış olabilir.

Peki, asıl mesele ne? Elon gerçekten ne peşindeydi? Resmi açıklama:........

© Karar