Kavanoz dipli dünyada kime acıyacağımıza şaşırıyoruz
Sürreal bir dünyada yaşadığımızı iyice hissettiren günlerden geçiyoruz. Daha önceleri gelecekle ilgili öngörülerde bulunurken aklımızın ucundan bile geçmeyecek nice durumlar, bir bakıyoruz, günün gerçeği olarak karşımıza çıkabiliyor.
ABD’de olanlar mesela…
Ülkenin ikinci kez seçilmeyi başaran başkanı Donald Trump ‘ABD’ denildiğinde akla gelen ne varsa hepsini toptan değiştirme yolunda. Bunu kovboy filmlerinden aşina olduğumuz ‘vahşi batı’ yöntemleriyle yapma gayretinde.
Herhangi bir değer tanımadan…
İçeride, kendisi gibi anayasa ve yasaları lüks gören bir kadro eşliğinde eyaletlere sanki ayaklanma varmış gibi askeri birlikler göndererek, sevmediklerine cezaevi yolu veya ülkeden çıkarılma yolu göstererek, aklına geleni ardına koymayarak davranıyor, bir açıklamasıyla borsayı indirip kaldırarak cebini doldurmayı da ihmal etmiyor Trump…
Dışarıda da, maddi çıkarlar ön planda. Ülkesinin yıllar öncesine dayanan ittifaklarını hiçe sayan, dost-düşman ayırmayan, acımasız bir anlayışı ikili ilişkilere taşıyan, soykırım yapanla mağdur arasında kalınca tarafını soykırım yapandan yana alan, gümrük vergilerini silah olarak kullanmaktan çekinmeyen, rejimini beğenmediği komşu ülkelere saldırı emrini hiç tereddüt etmeden verebilen bir devlet başkanı Trump…
Geçici konuğu olduğu başkanlık konutunun bir bölümünü balo salonuna çevirmek için yıkmaktan bile geri kalmadı.
Bu arada, ülkesinin kendisinden önceki başkanlarına ağza alınmayacak sıfatlarla hücumdan da geri kalmıyor Trump…
ABD’nin en kıdemli karşıtlarının yıllar önce yazdıkları herhangi bir kitabı açıp orada........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon