menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hani öldürmeye geleni bile diriltecektik?

118 17
04.07.2025

Sivas’ta, Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında, ülkenin önemli aydınlarından oluşan bir grup, çıkan çatışmacı ortamda sığındıkları Madımak Oteli’nin yakılması sonucu hayatını kaybetmişti.

2 Temmuz 1993 tarihinde… Aradan 30 küsur yıl geçmiş…

Yazar, şair, düşünür tam 33 kişi…

Çoğunun ortak özelliği Alevi kökenli olmalarıydı.

Otel yakmaya kadar varan tepkinin görünür sebebi, İngiliz Salman Rushdie’min ‘Şeytan Ayetleri’ romanını dilimize çevirerek gazetelerinde yayımlayanların da o topluluk içerisinde yer almalarıydı.

İran’ın manevi lideri Ayetullah Humeyni, romanın yazarı için “Öldürüle” fetvası çıkarmıştı; verilen tepki o fetvanın Türkiye’ye ulaşmasıyla ilgiliydi.

Olayın hemen ertesinde, neden olduğu henüz bütün özellikleriyle aydınlığa kavuşmamışken yazdığım yazıya, olaydan duyduğum derin utancı yansıtmıştım.

Utanç hala benliğimde yerini koruyor…

[Madımak’ta hayatını kaybeden 33 kişiye üzülürken, o olaydan üç gün sonra, Erzincan/Kemaliye’nin bir Sünni köyü olan Başbağlar basılıp 33 kişi kurşuna dizildi. Bir utanç konusu daha.]

NEDEN, NEDEN; NEDEN?

Türkiye’nin fay hatlarından en tehlikelisi din ve dinle ilgili konuların ayrımcı bir dille tartışılmasıdır.

Ülkemizin her bakımdan önemli bir kesimini oluşturan Aleviler zaman zaman o dilin mağduru durumuna düşmekte. Devletin ‘Alevilik’ konusunu nasıl değerlendireceğine bir türlü karar verememesinin bir sonucu bu.

Madımak Oteli tek örnek değil; daha önce de Çorum’da, Malatya’da, Kahramanmaraş’ta........

© Karar