Hakem ile hakim adaletli davranmazsa…
Ne zaman burada futboldan söz etmeye kalksam hep aynı tepkiyle karşılaşıyorum.
İlk bakışta haklı görünen bir tepkiyle…
Okuyucu, ülkede ele alınmayı bekleyen onca temel sorun varken bir meşin topun ardından koşturan 22 kişinin sonucu belirlediği bir oyunu konu edinmemi yadırgıyor…
Hatta bir keresinde, yazıma “Bu bir futbol yazısı değildir” başlığını koyduğumu hatırlıyorum.
Önceden uyarayım: Okuma zahmetine katlanacağınız bu yazı doğrudan futbolla ilgili…
Futbol, hiç kuşkusuz sporun profesyonelleşmiş biçimidir. Süperligdeki takımların milyarlık bütçeleri bulunduğunu, başına gelebilmek veya yönetiminde yer alabilmek için derin ceplere sahip olmak gerektiğini, oynayanların da tahayyül edilmeyecek miktarda transfer ücretleri yanında hatırı sayılır maaşlar aldığını bilmemiz gerekiyor.
Bir vesileyle şu yakınlarda öğrendim: Büyük takımlarımızın biri, bu yılın önemli transferi kalecisine, her ay 1.1 milyon Euro maaş ödemekteymiş…
İngiliz liginde birinci sınıf oyuncular arasında haftada 400 bin Sterlin alanlar olduğu biliniyor.
Yazının girişinde hemen akçalı işlerden söz açtığımı fark edenler konuyu da tahmin etmişlerdir.
Hakemlerin bahis tutkusu; evet, konu bu…
Daha önceleri, futbol camiasının mafya türü örgütlenmelerin tacizlerine maruz kaldıklarını, yöneticilerin, hakemlerin, kabadayıların istedikleri sonucu elde etmelerini sağlayacak biçimde davrandıklarını, bazı futbolcuların bahisçi olduklarını işitsek de anlatılanlara fazla takılmıyorduk.
Bu defa durum değişik.
Futbol Federasyonu başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu futbolseverler arasında........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon