‘‘Asalım’’ diyemiyor, ‘‘Ülkeden atalım’’ diyor…
Dünya yıkılsa olacağını sanmadığımız o kadar çok şey oluyor ki, şaşkınlıktan ne yapacağımı, ne düşüneceğimi bilemez hale geliyorum.
En son şaşkınlığım şu: Özgürlükleri yok edilmek istendiği veya inançları, yaşam tarzları ellerinden alınmaya çalışıldığı için ülkelerinde rahatları kaçanların, vaktiyle ‘‘Ben de oraya sığınırım’’ diye düşündüğü bir ülkenin, bir yüz yıl geçmeden, yurttaşlarının rahat ve huzurlarını kaçıracak gelişmeler yaşandığından kaçılacak hale gelmesi…
Amerika böyle bir ülke günümüzde…
Başkanlıkta artık 150 gününü doldurmuş Donald Trump yüzünden…
Önce bir hatırlatma:
Trump’ın dört yıl aradan sonra yeniden seçilerek ülkesinin başına gelebilmesinde en belirgin rolün sahibi, elektrikli araç -Tesla- başta olmak üzere belli başlı alanlardaki yatırımları sayesinde ‘ABD’nin en zengin insanı’ olmayı başarmış Elon Musk’tı…
Dünyanın her tarafında yaşayan insanların görüşlerini açıklama platformu olan Twitter’ın da sahibi Musk; bayağı yüksek bir meblağ ödeyerek satın alıp ismini ‘X’ olarak değiştirmişti. Trump’ın seçim kampanyası sırasında mesajlarının iletilmesinde X’i yaygın biçimde kullandırdığı gibi, servetinden küçümsenmeyecek bir rakamı bağışlamıştı da…
Karşılığında, Trump, Musk’ı en yakınında tuttu, bir tür gayrı resmi başkan yardımcısı konumuna getirdi; eline geçen her fırsatta övmeyi de ihmal etmedi.
İkilinin arasına şimdilerde kara kedi girdiği anlaşılıyor…
En son, başkanlık yetkisini kullanarak, Musk’ı ABD’den ihraç etmeyi düşündüğünü açıkladı........
© Karar
