Yargı bağımsız olsaydı…
AK Partili Dede Yıldırım’a işleyen hukuk, CHP’nin Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık’a, Tayfun Kahraman’a, Ayşe Barım’a ve cezaevindeki diğer hasta tutuklu ve hükümlülere işlemiyor! Bu, siyasetin yargıyı nasıl kuşattığını, adalet terazisinin nasıl bozulduğunu, iktidarın hastalarda bile nasıl ayrımcılık yaptığının somut bir göstergesidir.
AK Partili “KOAH ve diyabet” hastası için “tahliye edilmeli” raporu yazan Adli Tıp kurumu, “lenfoma” teşhisiyle ağır operasyonlar geçiren, bütün ülkenin gözünün önünde cezaevinde eriyen, beynindeki “anevrizma” nedeniyle “ani ölüm riski” taşıyan muhalif hastanın tutuklu kalmasında sakınca görmedi! Daha da önemlisi, cezaevindeki diğer “diyabet” hastalarını da görmedi.
AK Partili “KOAH ve diyabet” hastası bu ülkenin vatandaşı da diğerleri değil mi?
Ona işleyen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 16. maddesi neden cezaevindeki diğer ağır hasta, yaşlı, engelli mahkumlara işlemiyor?
Oysa yasa bütün açıklığı ve netliği ile şöyle diyor:
“Maruz kaldıkları ağır hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle yeme içme gibi temel kişisel ihtiyaçlarını tek başına gideremeyecek, hayatlarını idame ettiremeyecek durumda olanlar, sürekli tedavi gerektiren, yine 65 yaşını bitirmiş ayatlarını tek başına idame ettiremeyecek hükümlülerin denetimli serbestliye ayrılma işlemleri, hükümlülerin talepleri üzerine veya re’sen başlatılmaktadır. Hasta olanların, hastalığı ilerleyenlerin, sağlık durumu bozulanların hapis cezaları iyileşinceye kadar infazlarının geri bırakılması için re’sen tehir işlemleri başlatılır.”
***
Kanun, AK Partili, CHP’li, mevcut iktidar yanlısı, iktidar muhalifi, PKK’lı, FETÖ’cü........
© Karar
