Silivri'den çıkacak müzeyi düşünün siz
Dünün Sinop Cezaevi, bugün ibretlik bir düşünce mahkumları müzesi oluyorsa... Bugünün Silivri hapishanesinden yarın ne müthiş bir siyasi mahpuslar müzesi çıkar, hayâl edin.
Tarihi Sinop Cezaevi Müzesinin ne anlama geldiğini, orada neyin sergilendiğini Evliya Çelebi söylemiyor, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy söylüyor.
İfadesi şöyle: "Bu müze, ziyaretçilerine yalnızca bir tarih dersi vermeyecek. Aynı zamanda onları düşündürecek, duygulandıracak. Burada her taşın, her duvarın, her adımın ardında bir hikaye var..."
Yazarların, şairlerin, sanatçıların hikâyeleri bunlar. Onu da belirtiyor Bakan Bey. Sabahattin Ali'nin Aldırma Gönül şiirini burada yatarken yazdığını hatırlatıyor.
Onun için edebiyatçılar, sanatçılar gibi 'seçilmiş isimlerin' hatırasını ön plana çıkaracak bir müzeye çevrilmiş.
Bakan Ersoy neden burayı "sessiz tanık', "kültürel miras", 'hafıza mekânı" ve "ınsanlık için anlamlı simge" olarak tanımlıyor?
Çünkü sadece suçluların hapis yeri değil. Geçmişin haksızlıklarına, muhaliflerine, düşüncenin sancılarına da ev sahipliği yaptı.
Üç tarafı denizle, dört tarafı yüksek ve kalın kale duvarlarıyla çevrildiği için Anadolu'nun Alcatraz'ı diye nam salmıştı.
Tarihi kaleyi ve içindeki zindanı Evliya Çelebi'den dinlerseniz tüyleriniz ürperir.
Seyahatname'ye göre... Üç yüz demir kapısı, dev gibi gardiyanları olan büyük ve korkunç bir........
© Karar
