İktidarın muhalif dostları
Hüseyin Kocabıyık, AK Parti'den kendi ayrılmamıştı. Eleştiriye bünyede hayat hakkı tanınmadığından ihraç edilmişti. Yani dışlandığı için eleştirmiyor, eleştirdiği için dışlananlardan.
Yetmedi, iktidara sert eleştirilerinden o da tutuklandı. Aslolan tutuksuz yargılamadır, diyerek tutuklamayı son çareye kadar zorlaştırmak için adli kontrol düzenlemesi getiren başkasıydı sanırsınız.
Kocabıyık'ın özünde eleştirdiği, bu tutarsızlıklardı zaten. AK Parti'nin; yasaklarla mücadele vaadi, demokratikleşme reformları ve üstünlerin hukuku yerine hukuku üstün kılma iddiası gibi başlangıç hedefleriyle ters düştüğünü söylüyordu.
İktidarın, kendi başarı hikâyesine yazık ettiği görüşündeydi.
Dost acı söyler, inancıyla kötülemek için değil iyilik olsun, diye uyarıyordu.
Dili sert ama saygısızca değildi.
Fikrine güvenenin fikir hürriyetinden, demokratik rekabetten, serbest yarıştan korkmayacağını anlatan AK Parti'yi arıyordu. Hak ve özgürlükleri genişletmekten yana olduğu, özgüvenli dönemindeki partisini özlüyordu.
Fakat bu, kendini muhalefet mahallesinin muhtarı zanneden bazılarını AK Parti'den daha çok rahatsız ediyor.
Erdoğan'a siyasi yasak, AK Parti'ye kapatma davası, Gül'ü eşi başörtülü diye Meclis'te Cumhurbaşkanı seçtirmeme zamanından beri karşı çıkmadığı için, Kocabıyık gibilerin bugün de konuşmasını istemiyorlar. AK Parti'ye karşı o zaman konuşacaktı, diye.
Madem başından beri AK Parti ve Erdoğan'ın siyasi varlığına karşı değildi... Ve madem askerin e-muhtırayla ön kesme girişimine, sandığa antidemokratik müdahalelere, yargının hukuk skandalı yasaklarla milli irade gaspına, siyaseti sandık dışı yollarla dizayn vesayetçiliğine, hâkim medyanın iktidarla güç mücadelesine........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein