menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Düğüm Suriye – Düğüm Rojava

136 0
28.08.2025

İlk çözüm sürecinin kırılma noktası Suriye’deki Kürt yapılanması idi. Rojava.

Amerika dedi ki Kürt siyasetçilere “Bakın Suriye’de size özerk bir alan açıyoruz, Türkiye’de neden daha azına razı olacaksınız ki?”

Kürt siyasetçiler bu oltaya takıldı ve onun peşinden hendek olayları, özyönetim çılgınlıkları geldi.

Sonrasında çözüm süreci berhava oldu.

Ben o zaman “ABD Kandil’in zihnini iğfal etti” diye yazdım.

Şu sıralar Ankara’da Meclis içinde oluşturulan bir komisyon iktidarın tanımı ile “Terörsüz Türkiye”yi, muhalefetin katkılarıyla gerçekleşen resmi adıyla ise "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi” yi arıyor. İktidarın projeksiyonu ile Komisyon arasında eçı farkı var.

Herkes “Komisyon neyi başaracak?” sorusuna kafa yoruyor.

Sürecin yol almasında iktidar ile (iktidarın da Bahçeli kanadıyla) DEM’in irade birlikteliği var. Bahçeli Öcalan’a kapı araladı, Öcalan’lı süreç DEM’i heyecanlandırdı, ana muhalefet de biraz “kerhen”, biraz iktidar – DEM yürüyüşünde yanlışlara supab olma gerekçesiyle Komisyon’a dahil oldu.

Ancak iktidar ile DEM arasında derinden akan bir perspektif ve amaç farkı gözleniyor.

İçerde bir perspektif ve amaç farkından söz etmek mümkün, ama daha derin bir şekilde Suriye çözümü gerilim oluşturuyor.

DEM eş başkanı Tuncer Bakırhan ile Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Suriye – SDG – YPG üzerine tartışmaları oldukça gergin seyrediyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Malazgirt vesilesiyle Ahlat’ta yaptığı konuşmanın Suriye bağlamının DEM dünyasında nasıl karşılandığını merak ederim. Erdoğan yine “Türk – Kürt – Arap” üçlemesini zikrederek ve sözü “kılıcın kınından çıkması”na getirerek oldukça net şeyler söyledi:

"Türkiye'miz........

© Karar