Devlete rağmen derin yapılar nasıl işliyor?
İki çocuğunu hunharca öldürmüş, müebbet hapis cezası almış, 16 yıl yattıktan sonra meşruten tahliye olmuş bir adam, Taksim gibi bir yerde, Sırrı Süreyya Önder’in cenazesi için binlerce insanın bir araya geldiği bir günde Atatürk Kültür Merkezi’nin önünde Ana Muhalefet lideri Özgür Özel’e yumruklu saldırıda bulunuyor.
Selçuk Tengioğlu.
Şimdi herkes bu şahsın bağlantılarını arıyor. “Refleks olarak yaptım” sözleri kamuflaj olarak görülüyor.
Genel kanaat şu ki, şayet provokasyonsa bu, Türkiye’de bu tür provokasyonları yapacak odaklar vardır: “Derin yapılar.”
Ancak bu derin yapıların, kimlerden, hangi ideolojik ya da çıkar etrafında oluştuğu noktasında bir belirlilik yok.
Tv dizileri var zaman zaman seyrettiğim:
TRT yapımları var meselâ. TRT bir devlet kurumu. Diyelim, tarihi dizilerin bir politik arka planı olmalı. Bir tür ideolojik besleme yapıyor.
Ama mesela Teşkilât isimli dizi de 150 haftaya yakındır TRT’de yayınlanıyor. Doğrudan Milli İstihbarat Teşkilâtı bağlantılı gözüküyor. Orada MİT’in mafya gruplarıyla ilişkileri de, dış politika meseleleri de senaryolaştırılıyor. Bunlar ne kadar sağlıklı, tartışılmalı bence.
Bir süredir bir başka dizi yayına girdi: Bir Zamanlar İstanbul. 1990’ları anlatıyor. “Milli” duyarlıklı gençlik oluşumları var, dış bağlantılı mafya grupları var, mafya ile ilişki kuran Emniyet Müdürleri var, bir de “Devlet”le bağlantılı olan ama sanki hiyerarşik yapı dışında iş gören, paramiliter bir “Serdengeçtiler grubu” var. Gençler arasından eleman devşiriyor, onlara “vatan için ölecek – öldürecek” bir bilinç yüklüyor, yargı ile problemli durumlarda savcılara telefon edip onları kurtarabiliyor, karizmatik bir başkanın etrafında örgülenmiş bir yapı…
TRT meselâ böyle bir dizi ile nasıl bir psikolojik zemin üretimine........
© Karar
