menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Beyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor?

194 4
27.07.2025

Bugün burada “Bu iktidar gittiğinde geride nasıl bir yargı düzeni kalacak?” sorusu üzerinde bir fikir jimnastiği yapmak istiyorum.

İktidarın gitmesi nereden çıktı?” sorusu tabii ki sorulabilir. “Farz-ı muhal denirse her şey konuşulabilir” derdi Necip Fazıl. Mahkemenin kadıya mülk olmadığını, sanırım birkaç kere de Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan duymuşuzdur.

Kaldı ki iktidarların gelmesi – gitmesi demokrasinin olağan süreçleri arasındadır.

Diyelim 17 – 25 Aralık’ta çok ciddi bir risk yaşadı iktidar. “Yolsuzluk” çıkışlı bir “Yargı darbesi” idi yaşanan. 4 Bakan vardı ama doğrudan Erdoğan ve ailesi de hedef alınmıştı. Yıl 2013.

Aslında iktidara karşı 2008’de de bir yargı darbesi devreye konmuştu. Yüzde 47 oy almış iktidardaki bir parti kapatılacaktı. O zaman ben “ipten döndü” diye yazmıştım. Gerçekten de nitelikli çoğunluk sağlanamadığı için kapatma kararı verilmemiş, sonra AYM kararı hazine yardımının kesilmesi haline dönmüştü.

Bu AYM kararı, “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak” gibi Ak Parti’ye yönelik “ideolojik bir yargılama” niteliğindeydi. Parti kapatılsa kötü olurdu muhakkak ama gene de partinin kimliği açısından utanılacak bir dosya oluşmazdı.

17 – 25 Aralık dosyası ise “yolsuzluk” iddiası taşıyordu ve netice vermesi halinde parti kimliğini kirletecekti.

17 – 25 Aralık hamlesi sonradan FETÖ diye........

© Karar