‘HDP’liler İmralı’ya gidemez’den ‘tarihi ziyaret’e: İktidar medyasının U dönüşü
‘Çözüm süreci’nin bitişinden 9 yıl sonra, iktidar medyası yeni bir döneme girdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim 2024’te TBMM’nin açılışında DEM Parti milletvekillerine uzattığı el, medya dilinde radikal bir değişimin kırılma noktası olarak beliriyor. Akademisyen Tezcan Durna, siyasî iktidarın söylemlerini sorgulamadan yeniden ürettiğini vurguladı. Bu dönüşüm, salt siyasî bir manevra mı, yoksa gerçek bir paradigma değişimi mi? Soru işaretleri çok…
2015’te çözüm sürecinin sonlanması, iktidar medyasında sert bir militarist dilin hâkimiyetine yol açmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 11 Ağustos’ta “süreç buzdolabındadır” açıklamasının hemen öncesinde başlayan söylem değişikliği, 14 Aralık’taki hendek operasyonlarıyla zirveye ulaşmıştı. 31 Temmuz-8 Ağustos 2015’te gazete başlıkları şöyleydi:
Sabah: “Terör bitmedikçe sürece dönülmez”
Akşam: “Sürecin bedelini ağır ödedik”
Yeni Şafak: “HDP’liler İmralı’ya gidemez”
Milliyet: “Süreç böyle yürümez”
Bu militarist dil, “PKK’nın siyasi uzantısı,” “terör örgütünün siyasi kolu,” “mazbatalı teröristler” gibi ifadelerle pekiştirilirken, özellikle dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için “katil,” “hain,” “terörist vekil” gibi sert ifadeler kullanılıyordu.
Ancak 2025’e gelindiğinde tablo bambaşka. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Bahçeli’nin açıklamalarının ardından iktidar medyası, geçmiş hiç yaşanmamış gibi yeni bir dil benimsemeye başladı. 3 Ocak 2025 tarihli başlıklar şöyleydi:
Sabah: “Terörsüz Türkiye için tarihi fırsat”
Akşam: “DEM Parti’den Bahçeli’ye ziyaret”
Yeni Şafak: “İmralı heyeti Meclis turunda”
Hürriyet: “Tarihi ziyaret: DEM turunda ilk ziyaret Bahçeli’ye”
“Muhalif basın” diye nitelenen gazeteler bu söylemsel dönüşüme mesafeli ve şüpheyle yaklaşıyor. Cumhuriyet’in “Erdoğan planı kötü kokuyor” başlığı, Sözcü’nün “Çok fena açıldılar” yorumu ve BirGün’ün “Nereye varmak istenmektedir!” manşeti, bu dönüşümün arkasındaki siyasî niyetlere dair derin kuşkuları yansıtıyor.
İktidar medyasındaki bu keskin dönüşüm 3 temel paradigma üzerinden şekilleniyor: “Terörsüz Türkiye,” “iç cephenin sağlamlığı” ve “Türk-Kürt kardeşliğini güçlendirme.” Bu kavramların kullanım amacı ve bağlamı dikkat çekici bir dönüşüm gösteriyor. Örneğin, “Terörsüz Türkiye” kavramı 2015’te askeri operasyonları meşrulaştırmak için kullanılırken, 2025’te “müzakere zeminini güçlendirme”nin bir aracı hâline geldi.
A Haber’in ‘dönüş’ümü
Söylem değişikliği sadece basılı medyada değil, iktidar yanlısı haber sitelerinde de belirgin biçimde görülüyor. A Haber’in internet sitesi “İmralı’ya giden Önder’den A Haber’e özel açıklama” başlığını kullanırken, Sabah’ın web sitesi “Pazarlık yok, barış var” ifadesiyle çıkış yapıyor. Hürriyet ise “DEM heyetiyle görüşen Demirtaş’tan destek geldi” başlığıyla gelişmeleri duyurmaya devam ediyor.
Ancak bu yumuşama süreci zaman zaman çelişkili bir görünüm sergiliyor. Yeni Şafak’ın 30 Ekim 2024 tarihli haberinde, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile DEM Parti eş başkanlarının görüşmesi “Teröristlerle ittifak yapılmaz!” başlığıyla verildi. Bu durum, medyadaki dönüşümün henüz tam anlamıyla oturmadığını ve çelişkili bir karakter taşıdığını açıkça gösteriyor.
Ana akım televizyon kanallarının HDP ve DEM Parti ile ilişkisi, medyadaki yapısal sorunların en çarpıcı örneklerinden birini oluşturuyor. Uzun yıllar boyunca bu partinin temsilcilerini ekrana çıkarmama konusunda örtülü bir uzlaşı söz konusuydu.
Haziran 2020’de Habertürk TV’de yaşanan olay, bu durumun sembolik bir ifadesi niteliğindeydi. ‘Darbeye Karşı Demokrasi Yürüyüşü’nün tartışıldığı “Türkiye’nin Nabzı” programında, HDP’ye kendini ifade etme fırsatı verilmediğini söyleyen Salim Şen’e, sunucu Didem Arslan Yılmaz’ın “Burası bir kamu kuruluşu değil” yanıtı, medyadaki yapısal sorunu net biçimde ortaya koymuştu.
Bu “özel sektör” savunmasının ardından Habertürk, tutumunu ancak kritik siyasî dönemlerde değiştirdi. Mayıs 2023’teki seçimler öncesinde ilk kez bu uygulamadan geri adım atarak dönemin HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ı “Teke Tek” programında ağırladı. 31 Mart 2024 yerel seçimleri öncesinde ise ikinci kez ambargosunu kaldırarak DEM Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayı Meral Danış Beştaş’ı konuk etti.
“Çerçeveyi elitler çizer, medya halka sunar”
Bu radikal dönüşümün ardında karmaşık jeopolitik ve ekonomik dinamikler yatıyor. Ekonomik zorluklar, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırıları, Suriye’deki çatışma ortamı ve Kürt güçleriyle Türkiye destekli grupların değişken ilişkileri, medyada yeni bir........
© Journo
