Bizim tarafımız salt barış!
Nar taneleri gibi dağılırdı sofralara umut, karpuzun kırmızısıyla ısınırdı yürekler.
İranlı komşularımızın ve benim sevgili arkadaşlarım Hamid ve Roshanak’ın evinde şiirler, kahkahalar, Farsça ninnilerle dolardı odalar.
"Bu geceyi kutlayan, yazın sıcağını unutmaz" derlerdi.
Karanlık bir an olsun korkutsa, bir elma uzatırlardı sessizce: "Ye, içinde güneş saklı."
Şimdi yine uzuyor geceler.
Ama bu kez, masallardaki gibi değil.
İran ile İsrail arasında fırlatılan her füze, düşen her bomba, bir Şeb-i Yelda sofrasını söndürüyor.
Belki İran’da bir baba bir daha meyve, neşe dolu bir sofra kurulamayacak korkusunda…
........
© İz Gazete
