Bir yobaz bir yobaza gel seninle beraber yobazlık yapalım demiş
Ben bu savaşı niçin iki tarafın da kaybettiğine ilişkin iki anıyla yetineceğim.
Birincisi İsrail’den.
Arena editörü olduğum 1990’lı yıllarda, sonradan ödül alan bir haber için Tel Aviv’deyim. Şehrin içinde bir yerden bir yere giderken Doğu Avrupa kökenli olduğunu öğrendiğim şoförle İngilizce sohbet ediyoruz. Uyanık, efendi, ilerici bir adam. Aylardan Temmuz. Tenha bir mahalleden geçerken, resim çekmek için durmasını rica ediyorum.
“Sakın ha!” diyor. “Dayak yersiniz!”
“Ama niye? Yabancı olduğum için mi?”
“Hayır. Gömleğinizin kolları kısa olduğu için. Burası en sofu Yahudilerin yaşadığı semt. Kısa kollu gömleğe kızarlar, sataşırlar.”
Tabii, arabadan inmedim,ama sordum:
“Bu çağda böyle bir yobazlık nasıl olabiliyor? Onlarla konuşmuyor musunuz?”
Şoför gülümsedi:
“Bakın şu karşıdaki duvarı görüyor musunuz?”
“Evet.”
“Onunla konuşabilirsiniz, ama bunlarla konuşamazsınız!”
İşte bu duvar kafalı adamların zihniyeti şimdi iktidarda. Dünya umurlarında değil. Günlük........
© İz Gazete
