menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bir Denizdir Ehl-i Dil

17 0
previous day

“EHL-İ DİL olabilmek kolay değildir. Evvela deniz olmanız gerekir. Volkanik kayaların gücünü, enerjisini içinizde taşıyıp taşırmadan olmaz. Kesif ve siyah yoğunluğunuzu azaltıp damarlara dönüştürmeniz elzem. Akmalısınız kendinizden kendinize fakat bundan öncesi de olmalıdır. Evvela ruhunuza vahyin ışığı akmalıdır. Kimlik bulmalısınız. Kişiliğinizi oturtmalısınız. Prizmalardan süzülüp geçmeyi ve tortularınızı atmayı başarmalısınız. Bu akış siz de sütunlar gibi kararlılıklar oluşturmalıdır. Kaide gibi olmalısınız. Ki, bu olmadan inşa faaliyeti gerçekleşmez. Bina kurulmaz. Ağırlıklarınızı dibe çökertmelisiniz. Öfkeleriniz, hırslarınız, hasediniz, fesadınız, kibriniz çökmeli. Oluşturduğunuz çukurlardan bunları tahliye edebilmelisiniz.”

Her yandan şamarlar yemiştik. Sağlı sollu kroşelerdi bunlar. “Ben oldum, olgunlaştım” gibi hoş görünen boş teselliler insanı havalandırıp ayağını yerden keser ama ardından husule gelecek düşüşlerin inkırazı dehşetlidir. Tam da çoğumuzun ruh hâlinin röntgenini çekiyordu. Ancak ne yazık ki kabul etmek istemiyorduk. Evet, dışımızdan itiraz etmeye mecalimiz yoktu. Çünkü ilmimiz kifayetsiz, görgümüz sınırlı ve kısır bilgilerimizi ifade etmeye de muktedir değildik. Lakin içimiz de susmuyordu. Nefsimizin homurtuları kalbimizin kulağını tıkayacak şiddetteydi.

Konuşmasını şöyle sürdürmüştü: “Rahmet yağmurları bu ameliyelerden sonra gelir. Denizler bu süreçleri geçerek oluşurlar. Ehl-i dil denizdir. Gönlün denizi. Siz önce normal deniz olmayı deneyin, sonrası sonra.”

ADAM olmayı başarmak gerek evvela. Bu âdem olmaktır.

Esmayı öğrenmelidir. Beyanı bilmelidir. İnsan olmanın şartıdır esasen bunlar.

Yani bilmenin, anlamanın, anlamını bulmanın ve hayata anlam katmanın adıdır.

Biz evvela süzülmüş insan olmayı yani adam olmayı başarmalıyız.

Ehl-i dil........

© İstiklal