1- Suyun Verimli Kullanımını Teşvik Edici Fiyatlandırma
Suyun akılcı, hakkaniyetli ve verimli kullanılması, su döngüsünün sağlıklı bir şekilde devam etmesi ve güvenli bir şekilde ekosistemlere geri dönmesi için bireylere ve kurumlara çeşitli sorumluluklar düşmektedir. Öncelikle, ülkemizde, suyun bol, bedava veya ucuz olduğu yanılgısının değiştirilmesi gerekmektedir.
Bunun için de suyun kaynaktan alınıp evlerimize kadar ulaşması ve kullandıktan sonra arıtılarak tekrar doğaya verilmesine kadar olan sürecin ne kadar maliyetli ve zahmetli olduğunun anlaşılmasıyla suyun değeri doğru bir şekilde anlaşılarak verimli kullanımı sağlanacaktır. Suyun ekonomik değeri belirli bir su tüketiminden elde edilen faydaları tanımlamaktadır.
Bu değer, diğer mal ve hizmetlerin veya bir bireyin tüketilen su miktarı için parasal anlamda gözden çıkarmaya hazır olduğu tutar olarak da tanımlanmaktadır. Ekonomik fiyat, genellikle bireylerin bir mal veya hizmet karşılığında ödediği tutardır. Suyun tarifesi ise kullanıcı gruplarının ödeme gücü dikkate alınarak her bir kullanıcı grubunun katlanacağı fiyatların belirlendiği ve tüketiciden tahsil edilecek tutar olarak tanımlanmaktadır.

2- Su Çerçeve Direktifi
Suyun fiyatlandırılması ile ilgili olarak birbiriyle yakından ilişkili olan üç genel kavramı ele alan 9. maddesinde, ekonomik ilkeleri açıkça entegre eden ilk Avrupa Birliği çevresel düzenlemesidir.
a) Maliyetin karşılanması ilkesi
b) Kirleten öder ilkesi
c) Teşvik edici fiyatlandırma

Ülkemizde yürürlükteki mevzuat ile su çerçeve direktifi arasındaki temel fark, çevresel ve kaynak maliyetlerinin tarife hesaplamalarına dâhil edilmeden yalnızca finansal maliyetler dikkate alınarak tarife oluşturulmasıdır.

a) Suyun fiyatlandırma mekanizması yetersizdir.
Suyun verimli ve rasyonel kullanımını teşvik etmek için fiyatlandırma mekanizmasının yetersiz olması, düşük gelirli grupların temel ihtiyaçları için suya erişebilmelerine yönelik sübvansiyonların yetersiz kalması, ulusal düzeyde hedefler belirlemek için performans göstergelerinin kullanılmaması, sosyo-politik etkilere maruz kalınması da diğer farklılıklar arasında yer almaktadır.

b) Suda sübvansiyon uygulamaları
Ülkemizde 4736 Sayılı, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile dezavantajlı gruplar (vatani hizmet, harp ve vazife malullüğü ile dul ve yetimler) için belediyelerce tahakkuk ettirilecek su ücretinin P’den az indirim içermemek üzere belirlenecek tarife........

© İstiklal