Nedenlerin İzinde (11)
Bizim Olan; Ama Bizim Olmayan Madenlerimiz
Çocukluğum Elazığ’ın Sivrice ilçesinde geçti. Sivrice’de ortaokul olmadığı için Elazığ’ın başka bir ilçesi olan Maden’de okula gitmek zorundaydım. O yıllarda Türkiye’nin nüfusu 30 milyon, Elazığ’ın ise yalnızca 78 bindi. Ülke genelinde nüfusu 10 bini geçen ilçe sayısı azdı. Maden ilçesi, hem nüfusu hem zenginliğiyle dikkat çekiyordu. Maden, yalnızca adıyla değil; bağrında taşıdığı kıymetli cevherlerle de gerçek bir “maden”di. Zenginliği bakırdan geliyordu. 4000 Yıllık Cazibe Merkeziydi Maden. İlçesinin zengin bakır yatakları, milattan 2000 yıl önce Asuriler tarafından keşfedilmiş. O günden bugüne, Anadolu’daki hemen her medeniyetin uğrak noktası olmuştu. Huriler, Romalılar, Abbasiler, Selçuklular, Saltuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular... Ve nihayetinde, Çaldıran Zaferi sonrası Osmanlı’nın toprağı.
Cumhuriyetle birlikte önemi daha da artan bu ilçemiz, 1936 yılında Etibank’a devredilen Ergani Bakır İşletmesi sayesinde büyük bir dönüşüm geçirmiş.
Birçok ilden hatta Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden gelen işçilerle birlikte ilçenin nüfusu 27.000’i bulmuş. Tenis kortları, sinema salonları, gazinolar, işletmeler... Yepyeni imar alanlarıyla birlikte Maden ilçesi, Doğu Anadolu’nun en parlak yıldızı haline gelmiş ve elbette bu yükselişin tek sebebi, Bakır. Şimdilerde bakır duruyor; ama ilçe can çekişiyor!
Peki, bugün o ışıl ışıl, cıvıl cıvıl Maden ilçesi neden yoklukla, yoksullukla, göçle boğuşuyor?
Bakır........
© İstiklal
