Algının Gerçeğe Dönüştüğü Yer: Günümüz Siyasetinde Algı Yönetiminin Gücü
Siyaset, yalnızca kurumların, yasaların ve ideolojilerin çatışma sahası değildir. Aynı zamanda bir algı mücadelesidir. Modern siyasette kimin haklı olduğundan ziyade, kimin haklı göründüğü belirleyici oluyor. Bu yüzden, bugün siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler disiplinlerini anlamaya çalışan her bireyin, algı yönetimi kavramını yalnızca iletişim stratejileriyle sınırlı bir teknik olarak değil; doğrudan siyasi güç mücadelesinin bir parçası olarak ele alması gerekir.
Bugün sizleri yalnızca akademik bir kavramı değil, aynı zamanda hepimizin gündelik hayatında maruz kaldığı bir gerçeği birlikte düşünmeye davet ediyorum: Algı yönetimiyle şekillenen siyasal gerçeklik.
Algı Gerçekliğin Yerine Geçebilir mi?
Siyasi liderlerin bir sözü, bir fotoğraf karesi ya da sosyal medyada yayılan kısa bir video, toplumun geniş kesimlerinde güçlü etkiler yaratabiliyor. Örneğin bir liderin “krizi yönettiği” algısı, gerçek çözüm üretip üretmediğinden bağımsız olarak onun siyasi meşruiyetini güçlendirebiliyor. Bu da bize şunu söylüyor: Algı, günümüz siyasetinde bir gerçeklik üretim aracıdır.
Özellikle kriz anlarında halk, bilgiye değil anlamlı bir hikâyeye ihtiyaç duyar. İşte tam da bu noktada siyasal aktörler devreye girer: “Biz üstesinden geleceğiz”, “Onlar düşman, biz halkın........
© İstiklal
