ABD ordusu ile yapay zekâ teknolojilerinin öncü aktörleri arasında kurulan yeni iş birliği, klasik savunma paradigmasının ötesine geçen, küresel ölçekte dengeleri değiştirme potansiyeline sahip derin bir dönüşümün kapısını aralıyor. OpenAI CEO’su Sam Altman, Meta’dan Chris Clark, CTO Mira Murati ve Başkan Greg Brockman gibi isimlerin "Executive Innovation Corps" adlı Pentagon’a bağlı yeni stratejik yapıya dahil edilmesi, yalnızca sembolik bir atama değil; ulusal güvenliğin merkezine yapay zekâyı ve teknoloji vizyonunu taşıyan sistematik bir akıl transferidir.

Bu gelişme, iki düzlemde eş zamanlı okunmalıdır: biri açıkça görülen teknik-stratejik yakınlaşma; diğeri ise kamuoyunun henüz tüm boyutlarıyla kavrayamadığı kültürel, ahlaki ve jeopolitik zemin kayması.

ABD ordusu uzun süredir, teknolojik adaptasyon hızı bakımından özel sektörün gerisinde kaldığını itiraf ediyordu. Bu yüzden, yalnızca dışarıdan hizmet alımı ya da taşeron projelerle değil; bizzat bu alanın liderlerini karar alma süreçlerine dahil eden bir model geliştirdi. “Executive Innovation Corps” tam da bu ihtiyacın ürünüdür. Katılımcı yöneticilerin yılda sadece 120 saat gibi sınırlı bir taahhütle görev yapmaları, burada meselenin teknik bir iş yükünden ziyade entelektüel nüfuz olduğunu gösteriyor. Bu nüfuz, algoritmaları yalnızca kod olarak değil, stratejik silah olarak değerlendirme yetisiyle ilgilidir.

Ancak dikkat çekici bir detay da var: Bu yöneticilere geleneksel anlamda askeri rütbeler verilmemiştir. Onlara atfedilen “Yarbay” eşdeğeri statüler, esasen askeri bürokraside hızlı işlem yapabilmeleri ve karar mekanizmalarına doğrudan erişebilmeleri için oluşturulmuş........

© İstiklal