​Gazze'de tarihin gördüğü en barbarca işgal hamlelerinden birini yürüten, uluslararası hukuku ve insanlık onurunu ayaklar altına alan katil Tel Aviv rejiminin, şimdi de Kıbrıs'taki meşru varlığımıza dil uzatma cüretini göstermesi, aslında büyük bir planın ve derin bir korkunun itirafıdır. Kendi işlediği soykırımları, döktüğü masum kanını unutturmaya çalışan bu Siyonist zihniyet, Türk köylerinde yaşanan katliamlara son vermek ve soydaşlarımızın can güvenliğini sağlamak için 1974'te gerçekleştirdiğimiz Kıbrıs Barış Harekâtı'nı "işgal" olarak yaftalamaya kalkışıyor. Bu, sadece bir hezeyan değil, aynı zamanda Doğu Akdeniz'de kurmaya çalıştıkları kanlı düzenin önündeki en büyük engel olarak Türkiye'yi gördüklerinin açık bir kanıtıdır. Kuklaları olan basın organları aracılığıyla, Kuzey Kıbrıs'ı Hamas ve İran'ın bir operasyon merkezi gibi göstermeye çalışmaları, kendi şeytani emellerine zemin hazırlamak için ürettikleri ucuz bir yalandan ibarettir.

​Gazze'nin dar sokaklarını, çocukların, kadınların ve yaşlıların kanıyla sulayan bir rejimin, Türkiye'ye insan hakları ve hukuk dersi vermeye kalkması trajikomiktir.

Asıl mesele, onların Kıbrıs'a dair kurdukları kirli hayallerdir.

Onlar, Ada'yı kendileri için batmayan bir uçak gemisine, Türkiye'yi ve tüm bölgeyi tehdit edecekleri bir ileri karakola........

© İstiklal