Cebindeki “İsrail”in Hedefindesin
Netanyahu’nun o meşhur basın toplantısını çoğunuz izlediniz: “Yanında telefonu olan var mı? İsrail’in bir parçasını taşıyorsun.” Bu cümle, yıllardır “komplo” diye küçümsenen bir gerçeği açık etti: Dünyanın gözü önünde, neredeyse herkes dinleniyor ve izleniyor. Bunu yalnızca telefonla da sınırlamayın; tarımdan sağlığa, yazılımdan donanıma kadar uzanan bir gözetim ağından söz ediyoruz. “Deccalizme giden yolun taşları” diye anlatılan ne varsa, son iki yılda dünya bu taşlara basarak ilerledi.
Cebimizdeki gözetim devleti
Telefonlar, işletim sistemleri, uygulama mağazaları, mesajlaşma servisleri… Hepsi birer veri haznesi. Verinin kimde toplandığı, kiminle paylaşıldığı ve nasıl kullanıldığı ise güvenlik sorusunu doğrudan milli güvenlik düzeyine taşıyor. Rusya ve Çin’in “kendi interneti, kendi işletim sistemi” ısrarı; Huawei’nin ekosistem kurma çabası; hepsi bu yüzden. Biz hâlâ Android mi iOS mu tartışırken, asıl soruyu atlıyoruz: Bu cihaz, bu yazılım ve bu ağ, kime rapor veriyor?
Tohumdan veriye egemenlik meselesi
Teknolojik bağımlılık gıdada da aynı mantıkla işler. Bir asrı aşan süredir tohum, gübre, ilaç ve işleme zincirinde küresel birkaç yapı belirleyici oldu. Rockefeller Vakfı’nın modern tıp ve........
© İstiklal
