Üniversite Mezunu Olmak veya Olmamak
Üniversiteyi bitirmenin bir işe yaramayacağı kaygısını taşıyan yüzbinlerce gencimiz üniversite tercihinde bulunarak bir bölüme yerleştiler.
Hayırlı olur veya olmaz onu bilemem; inşallah hayırlı olur.
Üniversiteye yerleşmek gençler ve aileleri için sevinç kaynağı olması gerekirken kahir ekseriyetinin sevinemediğini düşünüyorum; çünkü, ülkemizde üniversiteyi bitirmek, büyük oranda “üniversiteli işsizler“ kervanına katılmak demektir.
Oysa ki, ülkemizde uzun yıllar boyunca üniversite mezunu olmak, bir gencin hem ailesi hem de çevresi için büyük bir gurur kaynağı olmuş; çocuğunu üniversiteye gönderen aile, “okuttuğum evladım geleceğini garantiye aldı” düşüncesinin rahatlığını yaşardı.
Çünkü, üniversite diploması sadece bir belge değil; iş aş, aynı zamanda sosyal statü, saygınlık ve geleceğe dair güvence olarak görülürdü.
Hele hele kırsal kesim ve alt sınıf aile çocukları için kast sisteminde olduğu gibi bir üst sınıfa terfi etmek gibi görülüp bu kişinin evliliklerine bile yansırdı.
Ne var ki günümüzde bu algı ciddi şekilde değişti ve üniversite mezunları “Diplomalı İşsizler” olarak görülmeye başlandı.
Ülkemizde, üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranı çok yüksektir. İŞKUR verilerine göre iş arayan üniversite mezunu sayısı, lise mezunlarının önüne geçmiş durumdadır.
Bundan 40-50 yıl önce köyünden çıkıp mühendislik, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler gibi bölümleri bitiren bir genç için işsizlik diye bir sorun yoktu.
Bugün ise bitirdiği alanda iş bulamıyor, hangi işi buluyorsa işsiz kalmamak için o işi kabul etmek durumunda kalıyor.
Memur, polis, astsubay, subay ve alakasız alanlarda iş sahibi olmanın mücadelesini veriyorlar ve iş sahibi olanlar bayram ediyorlar.
Üniversite sadece meslek kazandırmak için değil; gençlerin........
© İstiklal
